Günörgüsü 2 Aydınlık Günceler
Geçmişe, bugüne ve geleceğe tanıklık etmek bir tavırdır. Günlük tutarak ölümü korkutmak yazarın hayat karşısındaki öznel bir ısrarıdır. Zühal Tekkanat'ın güncelerine dikkatle eğilip baktığınızda, kendisinin yeryüzünde acı çeken tüm canlılarla akraba olduğunu göreceksiniz. Günceleri kısa ve nettir, sözü eğip bükmeyi sevmez. Konu dürüstlük, doğruluk, edebiyatsa kimseyi tanımaz, bu bağlamda sevgi dolu bir acımasızdır. Fazıl Hüsnü Dağlarca, İsveç'e gittiğinde bir görüyor ki herkes beyaz tenli, sarışın. Birden şöyle mırıldanıyor kendi kendine: “İsveç'teki insanlar aydınlana aydınlana sarışın olmuşlar.”İşte, bana göre Zühal Tekkanat'ın günceleri de böyledir sanki. Aydınlanmayı bekleyen bir dünyanın nöbetini, nabzını tutarken, özgürlüğün, barışın, umudun çiçek açmış kokusunu duyurmak, sezdirmek ister! “Resim yapmazsam hasta oluyorum” diyordu Nazım Hikmet! Günlük tutmazsa kalbi üzgün, bir kanadı incinmiş olur Zühal Tekkanat'ın. Kısacası, kendisi şiir olmuş bir şairin günlüklerini öyle kolayca pas geçemiyorsunuz, geçemezsiniz de zaten! Okumayı, yaşamayı erteleyenlerin ruhu çabuk paslanır ve yazmanın, üretmenin yaşı olmadığını bir kez daha kanıtlıyor Zühal Tekkanat! Anlayanlar için sözü kısa ama anlamayanlar için uzun yazmamı bağışlayınız. Sevdiğim, saydığım, insanlığıyla gurur duyduğum bir şairimi, canım ablamı iki cümleyle anlatamazdım zaten! Kendisiyle, yapıtlarıyla onur duyuyorum, hepsi bu!
-Engin Turgut-
(Tanıtım Bülteninden)
Geçmişe, bugüne ve geleceğe tanıklık etmek bir tavırdır. Günlük tutarak ölümü korkutmak yazarın hayat karşısındaki öznel bir ısrarıdır. Zühal Tekkanat'ın güncelerine dikkatle eğilip baktığınızda, kendisinin yeryüzünde acı çeken tüm canlılarla akraba olduğunu göreceksiniz. Günceleri kısa ve nettir, sözü eğip bükmeyi sevmez. Konu dürüstlük, doğruluk, edebiyatsa kimseyi tanımaz, bu bağlamda sevgi dolu bir acımasızdır. Fazıl Hüsnü Dağlarca, İsveç'e gittiğinde bir görüyor ki herkes beyaz tenli, sarışın. Birden şöyle mırıldanıyor kendi kendine: “İsveç'teki insanlar aydınlana aydınlana sarışın olmuşlar.”İşte, bana göre Zühal Tekkanat'ın günceleri de böyledir sanki. Aydınlanmayı bekleyen bir dünyanın nöbetini, nabzını tutarken, özgürlüğün, barışın, umudun çiçek açmış kokusunu duyurmak, sezdirmek ister! “Resim yapmazsam hasta oluyorum” diyordu Nazım Hikmet! Günlük tutmazsa kalbi üzgün, bir kanadı incinmiş olur Zühal Tekkanat'ın. Kısacası, kendisi şiir olmuş bir şairin günlüklerini öyle kolayca pas geçemiyorsunuz, geçemezsiniz de zaten! Okumayı, yaşamayı erteleyenlerin ruhu çabuk paslanır ve yazmanın, üretmenin yaşı olmadığını bir kez daha kanıtlıyor Zühal Tekkanat! Anlayanlar için sözü kısa ama anlamayanlar için uzun yazmamı bağışlayınız. Sevdiğim, saydığım, insanlığıyla gurur duyduğum bir şairimi, canım ablamı iki cümleyle anlatamazdım zaten! Kendisiyle, yapıtlarıyla onur duyuyorum, hepsi bu!
-Engin Turgut-
(Tanıtım Bülteninden)