Kapıların Kışında Zehra Tırıl

Kapıların Kışında

Zehra Tırıl'ın öyküleri gündelik hayatın akışında ayrı düşenleri bir araya getiren izleri, sakin, ağır ve güçlü bir nefesle duyuruyor. Parçalanmış benliklerde insanın hayatta kalma seyrini, okurun aklına sorular düşürerek, iç...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
65,70TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,36TL
9789750850622
1162774
Kapıların Kışında
Kapıların Kışında
65.70

Zehra Tırıl'ın öyküleri gündelik hayatın akışında ayrı düşenleri bir araya getiren izleri, sakin, ağır ve güçlü bir nefesle duyuruyor. Parçalanmış benliklerde insanın hayatta kalma seyrini, okurun aklına sorular düşürerek, iç burkan ayrıntılarla yalın, çarpıcı, etkileyici bir dille anlatıyor.Kapıların Kışında, yazarınOdalarda Annem YokvePembe Gecelikli Kız'dan sonra üçüncü öykü kitabı.

“Leylekler geçiyor, dedim. Rüzgâra, dolunaya, dağlara konuştum, bir karanlık kovuğa çöküp: İnsan şeytan, insan tanrı, insan kul; korkak, kaçak, yalancı, zayıf, yalnız, ömrünün tanrısı, sürüngeni, figüranı; yaşam adil değil. Dağlar bunu duyun, her çocuk dünyaya eşit doğmuyor, eşit büyümüyor, aynı sevmiyor. Mağaraya çekilsem aklım da mağaraya çekilir mi? Aşkın içimden geçmediği, aşkın içimden gelmediği kavgalara kapanıyorum. Gitme nedenim şu diyeceğim bir yalan bulamam, sana. Doğruyu da bulamam. Leylekler geçiyordu, teyzemin yüzü, sesi, bana eğilişi... Anlattığım. Duvar, sınırları yırtılmış, renkleri solmuş harita asılı.”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9789750850622
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Zehra Tırıl'ın öyküleri gündelik hayatın akışında ayrı düşenleri bir araya getiren izleri, sakin, ağır ve güçlü bir nefesle duyuruyor. Parçalanmış benliklerde insanın hayatta kalma seyrini, okurun aklına sorular düşürerek, iç burkan ayrıntılarla yalın, çarpıcı, etkileyici bir dille anlatıyor.Kapıların Kışında, yazarınOdalarda Annem YokvePembe Gecelikli Kız'dan sonra üçüncü öykü kitabı.

“Leylekler geçiyor, dedim. Rüzgâra, dolunaya, dağlara konuştum, bir karanlık kovuğa çöküp: İnsan şeytan, insan tanrı, insan kul; korkak, kaçak, yalancı, zayıf, yalnız, ömrünün tanrısı, sürüngeni, figüranı; yaşam adil değil. Dağlar bunu duyun, her çocuk dünyaya eşit doğmuyor, eşit büyümüyor, aynı sevmiyor. Mağaraya çekilsem aklım da mağaraya çekilir mi? Aşkın içimden geçmediği, aşkın içimden gelmediği kavgalara kapanıyorum. Gitme nedenim şu diyeceğim bir yalan bulamam, sana. Doğruyu da bulamam. Leylekler geçiyordu, teyzemin yüzü, sesi, bana eğilişi... Anlattığım. Duvar, sınırları yırtılmış, renkleri solmuş harita asılı.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat