Şark Meselesi
Bu kitapta, Türk Devrimi'nin önde gelen düşünür ve eylemcilerinden Yusuf Akçura'nın Eski "Şûrâ-yı Ümmet"te Çıkan Makalelerimden (1913) ve Şark Meselesine Dair (1920) adlı eserleri bir araya getirildi.
Akçura'ya göre, emperyalistlerin "Doğu Meselesi" adını verdikleri mesele, mazlumlar dünyasından bakıldığı zaman "Batı Meselesi"dir. O, Avrupamerkezci tarihçiliği şöyle eleştirmektedir:
"Dünya tarihine, biz Fransız tarihçilerinin gözlüğüyle bakıyoruz. Dünya tarihini Fransız tarihçilerinin gözüyle görüyoruz: İşte bu, hatalı bir görüştür.
Bu hatalı görüş neticesi olarak, hâlâ Fransa'yı dünya vakalarının merkezi olarak görmekteyiz. Hele Avrupa kavimlerinin Doğu kavimleriyle, Müslümanlarla, Türklerle münasebetlerini öğrenirken görüş hatası artıyor ve bize zararlı bir mahiyet alıyor. Mesela tarih kitaplarımızda, gazete sayfalarımızda, devamlı 'Doğu Meselesi'nden bahsolunur. Doğu için, bir Doğu Meselesi tasavvur olunabilir mi? Eğer olgulara Batı'dan bakılırsa, bir 'Doğu Meselesi' mevcut olabilir; fakat olgulara bizim taraftan, Doğu'dan bakılırsa, bir 'Doğu Meselesi' değil, bir 'Batı Meselesi' vardır. Ve bu meselenin o suretle görülmesi ve incelenmesi icap eder.
Doğu'dan veya Batı'dan bakıldığına göre meselenin mahiyeti değişir ve değişiklik çözüm tarzına dair fikirlere tesir icra eder." (27 Ocak 1925)
Kitabın bu basımında 1913 yılında basılan eski yazı kitapçık ile Şûrâ-yı Ümmet'teki makaleler karşılaştırıldı. İki basım arasındaki farklar dipnotlarla gösterildi. İki kitapçığın sonraki basımlarında yer alan okuma, sadeleştirme ve yazım hataları giderildi.
(Tanıtım Bülteninden)
Bu kitapta, Türk Devrimi'nin önde gelen düşünür ve eylemcilerinden Yusuf Akçura'nın Eski "Şûrâ-yı Ümmet"te Çıkan Makalelerimden (1913) ve Şark Meselesine Dair (1920) adlı eserleri bir araya getirildi.
Akçura'ya göre, emperyalistlerin "Doğu Meselesi" adını verdikleri mesele, mazlumlar dünyasından bakıldığı zaman "Batı Meselesi"dir. O, Avrupamerkezci tarihçiliği şöyle eleştirmektedir:
"Dünya tarihine, biz Fransız tarihçilerinin gözlüğüyle bakıyoruz. Dünya tarihini Fransız tarihçilerinin gözüyle görüyoruz: İşte bu, hatalı bir görüştür.
Bu hatalı görüş neticesi olarak, hâlâ Fransa'yı dünya vakalarının merkezi olarak görmekteyiz. Hele Avrupa kavimlerinin Doğu kavimleriyle, Müslümanlarla, Türklerle münasebetlerini öğrenirken görüş hatası artıyor ve bize zararlı bir mahiyet alıyor. Mesela tarih kitaplarımızda, gazete sayfalarımızda, devamlı 'Doğu Meselesi'nden bahsolunur. Doğu için, bir Doğu Meselesi tasavvur olunabilir mi? Eğer olgulara Batı'dan bakılırsa, bir 'Doğu Meselesi' mevcut olabilir; fakat olgulara bizim taraftan, Doğu'dan bakılırsa, bir 'Doğu Meselesi' değil, bir 'Batı Meselesi' vardır. Ve bu meselenin o suretle görülmesi ve incelenmesi icap eder.
Doğu'dan veya Batı'dan bakıldığına göre meselenin mahiyeti değişir ve değişiklik çözüm tarzına dair fikirlere tesir icra eder." (27 Ocak 1925)
Kitabın bu basımında 1913 yılında basılan eski yazı kitapçık ile Şûrâ-yı Ümmet'teki makaleler karşılaştırıldı. İki basım arasındaki farklar dipnotlarla gösterildi. İki kitapçığın sonraki basımlarında yer alan okuma, sadeleştirme ve yazım hataları giderildi.
(Tanıtım Bülteninden)