Hikayesi Olmaya Adam Yüksel Kocadoru

Hikayesi Olmaya Adam

Gecenin karanlığına sanki mutsuz insanların çığlık ve laneti sinmiş gibiydi.Rüzgarla sallanan her ağacın çileli yaprakları geçmişten kalan bir hikayeyi anlatırcasına dallarda heyecandan titremekteydi ve ağaçların kabukları derin...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
75,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,83TL
Havale/EFT ile: 73,50TL
9786257675154
1156098
Hikayesi Olmaya Adam
Hikayesi Olmaya Adam
75.00

Gecenin karanlığına sanki mutsuz insanların çığlık ve laneti sinmiş gibiydi.

Rüzgarla sallanan her ağacın çileli yaprakları geçmişten kalan bir hikayeyi anlatırcasına dallarda heyecandan titremekteydi ve ağaçların kabukları derin hüzne boğulmuş insan yüzleri gibi kırık ağızların vahşi sızlanmasını dile getiriyordu. Evlerin duvarlarında oyulmuş insan gözü gibi kör ve derin kuyuları andıran pencereler, sanki içerdeki sırların dışarıya sızmasını engellercesine kaynana yüzü gibi ketum ve sevimsizdi.

Mutlu günlerin huzurlu anılarına gömülmüş olan perdelerin nazlı kavisleri, onları güzel günlerin ışıltılı anlarına sürükleyecek olan zarif parmakların heyecanı ile kendinden geçiyorlardı. Nereye baksam, tüm yollar çürü-meye çıkıyordu. Belki de ölmek üzere olan ve artık kanıksanmış bir ölümcül hastalığın pençesinde umutsuzca kıvranan bir hastanın son günlerini yaşıyor gibiydik...

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257675154
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
110
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Gecenin karanlığına sanki mutsuz insanların çığlık ve laneti sinmiş gibiydi.

Rüzgarla sallanan her ağacın çileli yaprakları geçmişten kalan bir hikayeyi anlatırcasına dallarda heyecandan titremekteydi ve ağaçların kabukları derin hüzne boğulmuş insan yüzleri gibi kırık ağızların vahşi sızlanmasını dile getiriyordu. Evlerin duvarlarında oyulmuş insan gözü gibi kör ve derin kuyuları andıran pencereler, sanki içerdeki sırların dışarıya sızmasını engellercesine kaynana yüzü gibi ketum ve sevimsizdi.

Mutlu günlerin huzurlu anılarına gömülmüş olan perdelerin nazlı kavisleri, onları güzel günlerin ışıltılı anlarına sürükleyecek olan zarif parmakların heyecanı ile kendinden geçiyorlardı. Nereye baksam, tüm yollar çürü-meye çıkıyordu. Belki de ölmek üzere olan ve artık kanıksanmış bir ölümcül hastalığın pençesinde umutsuzca kıvranan bir hastanın son günlerini yaşıyor gibiydik...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat