Medizin und Nationalsozialismus
1933 yılına kadar bir hukuk devleti ve bir kültür milleti (Kulturnation) olan Almanya, daha sonra çok kısa bir süre içinde, hekimlerin ciddi destekleriyle ilk defa devasa ölçüde bir ‘Biyo-Politika'nın uygulandığı acımasız bir diktatörlük rejimine dönüşmüştür. O zamana kadar tasavvur dahi edilemeyen ‘Biyo-Diktatörlük'ün, modern ve son derece uygar bir ülkede gelişmiş olması ‘Tıp ve Nasyonal Sosyalizm' konusunun sadece Almanya için değil, aynı zamanda tüm dünya için de bir ders olmasını gerekli kılmaktadır.
Hem tıp tarihi hem de tıp etiği açısından bu kadar önemli olaylar ülkemizdeki farklı alanlarda eğitim ve araştırmalarda ya hiç yer almamakta ya da gerektiği kadar önemsenmemektedir. İşte bu konudaki önemli boşluğu doldurmak amacıyla Beşikçizade Tıp ve İnsani Bilimler Merkezi (BETİM) bu alanın dünyada en saygın uzmanlarından Prof. Dr. Werner Friedrich Kümmel'in kaleminden çıkmış bu telif eseri Dr. Süreyya İlkılıç'ın tercümesiyle ilk defa Türkçe olarak okuyucuların ilgisine sunmaktadır.
Deutschland, das bis 1933 ein Rechtsstaat und eine Kulturnation war, verwandelte sich danach innerhalb kürzester Zeit in eine brutale Diktatur, die unter maßgeblicher Mitwirkung von Ärzten erstmals eine „Bio-Politik“ von gigantischen Ausmaßen betrieb. Sie hatte das Ziel, durch biologisch-rassische „Reinigung“ der Bevölkerung eine „Höherzüchtung“ zu erreichen. Da sich eine solche, bis dahin nicht vorstellbare „Bio-Diktatur“ in einem modernen, hochzivilisierten Land entwickelte, ist das Thema „Medizin und Nationalsozialismus“ keineswegs nur ein Lehrstück für Deutschland, sondern es muss auch weltweit ein Lehrstück sein.
(Tanıtım Bülteninden)
1933 yılına kadar bir hukuk devleti ve bir kültür milleti (Kulturnation) olan Almanya, daha sonra çok kısa bir süre içinde, hekimlerin ciddi destekleriyle ilk defa devasa ölçüde bir ‘Biyo-Politika'nın uygulandığı acımasız bir diktatörlük rejimine dönüşmüştür. O zamana kadar tasavvur dahi edilemeyen ‘Biyo-Diktatörlük'ün, modern ve son derece uygar bir ülkede gelişmiş olması ‘Tıp ve Nasyonal Sosyalizm' konusunun sadece Almanya için değil, aynı zamanda tüm dünya için de bir ders olmasını gerekli kılmaktadır.
Hem tıp tarihi hem de tıp etiği açısından bu kadar önemli olaylar ülkemizdeki farklı alanlarda eğitim ve araştırmalarda ya hiç yer almamakta ya da gerektiği kadar önemsenmemektedir. İşte bu konudaki önemli boşluğu doldurmak amacıyla Beşikçizade Tıp ve İnsani Bilimler Merkezi (BETİM) bu alanın dünyada en saygın uzmanlarından Prof. Dr. Werner Friedrich Kümmel'in kaleminden çıkmış bu telif eseri Dr. Süreyya İlkılıç'ın tercümesiyle ilk defa Türkçe olarak okuyucuların ilgisine sunmaktadır.
Deutschland, das bis 1933 ein Rechtsstaat und eine Kulturnation war, verwandelte sich danach innerhalb kürzester Zeit in eine brutale Diktatur, die unter maßgeblicher Mitwirkung von Ärzten erstmals eine „Bio-Politik“ von gigantischen Ausmaßen betrieb. Sie hatte das Ziel, durch biologisch-rassische „Reinigung“ der Bevölkerung eine „Höherzüchtung“ zu erreichen. Da sich eine solche, bis dahin nicht vorstellbare „Bio-Diktatur“ in einem modernen, hochzivilisierten Land entwickelte, ist das Thema „Medizin und Nationalsozialismus“ keineswegs nur ein Lehrstück für Deutschland, sondern es muss auch weltweit ein Lehrstück sein.
(Tanıtım Bülteninden)