Kendine Ait Bir Oda Virginia Woolf

Kendine Ait Bir Oda Klasikler

Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda’sı feminist eleştirinin klasikleşmiş eserlerinden biri. Woolf, kadınların tarih boyunca karşılaştıkları dezavantajların bir bir altını çiziyor. Edebiyatın ve tarihin kadınları marjinalleştiren...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
82,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,82TL
Havale/EFT ile: 80,85TL
9786052986745
1086616
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda Klasikler
82.50

Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda’sı feminist eleştirinin klasikleşmiş eserlerinden biri. Woolf, kadınların tarih boyunca karşılaştıkları dezavantajların bir bir altını çiziyor. Edebiyatın ve tarihin kadınları marjinalleştiren bir erkek yapısı olduğunu söylerken, yıllarca süregelmiş bir kabulü, kadınların daha aşağı varlıklar ve daha aşağı yazarlar oldukları kabulünü reddediyor. Jane Austen’dan George Eliot’a, Brontë kardeşlerden Shakespeare’in kurmaca kız kardeşine kadar geniş bir yelpazede “Kadın ve Kurgu Edebiyatı”nı farklı başlıklarda ele alıyor. O unutulmaz, “Bir kadın kurgu edebiyatı yazacaksa paraya ve kendine ait bir odaya sahip olmalıdır,” sözüyle de kendi adına düşünebilme ve yazabilme özgürlüğünün önemini belirtiyor.

“Kadınlar yüzyıllardır, karşısındaki adamın yansımasını iki misli büyük gösteren, büyülü ve hoş bir ayna vazifesi görmüştür. (…) Kadın gerçeği söylemeye başlarsa, aynadaki adam küçülür; hayata uygunluğu azalır. Kahvaltıda, akşam yemeğinde kendini olduğundan en az iki misli büyük görmezse, hüküm vermeyi, yerlileri uygarlaştırmayı, kanun yapmayı, kitap yazmayı, şölenlerde şık kıyafetler içinde nutuk çekmeyi nasıl sürdürebilir?”

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786052986745
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
9
Basım Tarihi:
2024-09
Çeviren:
Dost Körpe
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda’sı feminist eleştirinin klasikleşmiş eserlerinden biri. Woolf, kadınların tarih boyunca karşılaştıkları dezavantajların bir bir altını çiziyor. Edebiyatın ve tarihin kadınları marjinalleştiren bir erkek yapısı olduğunu söylerken, yıllarca süregelmiş bir kabulü, kadınların daha aşağı varlıklar ve daha aşağı yazarlar oldukları kabulünü reddediyor. Jane Austen’dan George Eliot’a, Brontë kardeşlerden Shakespeare’in kurmaca kız kardeşine kadar geniş bir yelpazede “Kadın ve Kurgu Edebiyatı”nı farklı başlıklarda ele alıyor. O unutulmaz, “Bir kadın kurgu edebiyatı yazacaksa paraya ve kendine ait bir odaya sahip olmalıdır,” sözüyle de kendi adına düşünebilme ve yazabilme özgürlüğünün önemini belirtiyor.

“Kadınlar yüzyıllardır, karşısındaki adamın yansımasını iki misli büyük gösteren, büyülü ve hoş bir ayna vazifesi görmüştür. (…) Kadın gerçeği söylemeye başlarsa, aynadaki adam küçülür; hayata uygunluğu azalır. Kahvaltıda, akşam yemeğinde kendini olduğundan en az iki misli büyük görmezse, hüküm vermeyi, yerlileri uygarlaştırmayı, kanun yapmayı, kitap yazmayı, şölenlerde şık kıyafetler içinde nutuk çekmeyi nasıl sürdürebilir?”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat