Anne, Tut Elimi! Uygar Şirin

Anne, Tut Elimi!

“Ben konuşsaydım, size konuşmanın nasıl bir şey olduğunu anlatırdım. Ben konuşmayı hep bir şeylere benzetirim. Konuşmak, pazar sabahı altı buçukta uyandıktan sonra, o günü pazartesi sandığınız için kalkıp okula gitmeye...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
75,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,83TL
Havale/EFT ile: 73,50TL
9786054764648
1066501
Anne, Tut Elimi!
Anne, Tut Elimi!
75.00

“Ben konuşsaydım, size konuşmanın nasıl bir şey olduğunu anlatırdım. Ben konuşmayı hep bir şeylere benzetirim. Konuşmak, pazar sabahı altı buçukta uyandıktan sonra, o günü pazartesi sandığınız için kalkıp okula gitmeye hazırlanırken, tatil olduğunu fark edip tekrar uyumaya benzer. Konuşmak, yolda giderken bir köpeğin sizi çok sevip peşinize takılmasına benzer. Konuşmak, çayınız çok sıcak diye annenizin birazını döküp üstüne soğuk su eklemesine benzer.

Konuşmak, çok sevdiğiniz bir şeyi, tokanızı ya da terliğinizi ya da kalem kutunuzu bir türlü bulamadıktan sonra, onu kaybettiğinizi düşünmeye başladığınız sırada, koltuğun altında görmeye benzer. Konuşmak, bir bebeğin eliyle parmağınızı tutmasına benzer. Konuşmak, çilek reçeline benzer. Ben konuşsaydım, bunları anlatırdım size. Böylece, konuşmanın neye benzediğini anlardınız belki. Ben konuşsaydım, ağzımdan çıkan her şeye dikkat ederdim. Çünkü konuşmanın ne kadar değerli olduğunu bilirdim. Ben konuşsaydım, kendimi anlatmaya çalışırdım. Beni anlamanızı isterdim. Ama bu imkânsız, değil mi? Ben konuşsaydım, susardım.”

“Saflıkla bilgeliğin, hüzünle korkunun, hayatla ölümün buluştuğu bir kitap Anne, Tut Elimi. İlk roman gibi olmayan, hem masum hem de ‘arıza' bir roman.”

-Tuna Kiremitçi

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786054764648
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2015-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Ben konuşsaydım, size konuşmanın nasıl bir şey olduğunu anlatırdım. Ben konuşmayı hep bir şeylere benzetirim. Konuşmak, pazar sabahı altı buçukta uyandıktan sonra, o günü pazartesi sandığınız için kalkıp okula gitmeye hazırlanırken, tatil olduğunu fark edip tekrar uyumaya benzer. Konuşmak, yolda giderken bir köpeğin sizi çok sevip peşinize takılmasına benzer. Konuşmak, çayınız çok sıcak diye annenizin birazını döküp üstüne soğuk su eklemesine benzer.

Konuşmak, çok sevdiğiniz bir şeyi, tokanızı ya da terliğinizi ya da kalem kutunuzu bir türlü bulamadıktan sonra, onu kaybettiğinizi düşünmeye başladığınız sırada, koltuğun altında görmeye benzer. Konuşmak, bir bebeğin eliyle parmağınızı tutmasına benzer. Konuşmak, çilek reçeline benzer. Ben konuşsaydım, bunları anlatırdım size. Böylece, konuşmanın neye benzediğini anlardınız belki. Ben konuşsaydım, ağzımdan çıkan her şeye dikkat ederdim. Çünkü konuşmanın ne kadar değerli olduğunu bilirdim. Ben konuşsaydım, kendimi anlatmaya çalışırdım. Beni anlamanızı isterdim. Ama bu imkânsız, değil mi? Ben konuşsaydım, susardım.”

“Saflıkla bilgeliğin, hüzünle korkunun, hayatla ölümün buluştuğu bir kitap Anne, Tut Elimi. İlk roman gibi olmayan, hem masum hem de ‘arıza' bir roman.”

-Tuna Kiremitçi

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat