Sansür - Beynini Yalamak İstiyorum! Timur Karaca

Sansür Beynini Yalamak İstiyorum!

Sorun şu; yazdıklarımın, çizdiklerimin, karaladıklarımın ya da yırttıklarımın bir anlam ifade etmiyor olması. Bu salt durum beni her zaman dehşete düşürmüştür. Elime kalemi aldıktan sonra içimde haykıran o bütün suskunluklar,...
9786051288383
1135810
Sansür Beynini Yalamak İstiyorum!
Sansür Beynini Yalamak İstiyorum!
8.33

Sorun şu; yazdıklarımın, çizdiklerimin, karaladıklarımın ya da yırttıklarımın bir anlam ifade etmiyor olması. Bu salt durum beni her zaman dehşete düşürmüştür. Elime kalemi aldıktan sonra içimde haykıran o bütün suskunluklar, bütün iğrençliklerin güzelliği, bütün gözyaşlarının altında boğulan sudan ruhlar, dehşet, acı, öfke ve aldanış. Asıl olay ise kalemin intihar olasılığını arttırıyor olması. Bir an önce bitsin şu paragraf diye boğuşurken, bir yandan da bitsin şu yaşam arzusu. İntihar belirtisi. İntihar isteği. Ben hep şu düşünceye kapılırım; "Daha yazacak mıyım? Ne kaldı? Duramıyorum. Duruyorum. Hep yolun sonundayım. Keşke geri adım atsaydım. Önüm ise uçurum. Bir adım atsam kurtulacağım. Ama duruyorum. Duruyorum ve içim gidiyor o adıma. Atamıyorum. Duramıyorum. Bitsin artık şu paragraf. Uyumam lazım. Uyanmamam lazım." Ve bütün büyü bozuluyor. Paragraf bitiyor. Nokta atışı. Nokta. İşte şimdi her şey bitti. Çünkü yazdıklarımın sadece yazarken önemi var benim için. Bittikten sonra da edebi bir esere dönüşüyor. Fakat insanlar anlamıyor. Biraz olsun anlamaları için de intihar kaçınılmaz oluyor, noktalar buna izin vermiyor. O kelimeler, cümleler kaç defa intihar etti, biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Çünkü düşecek yerleri yoktu.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 140

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: İkinci Adam Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786051288383
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
140
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Sorun şu; yazdıklarımın, çizdiklerimin, karaladıklarımın ya da yırttıklarımın bir anlam ifade etmiyor olması. Bu salt durum beni her zaman dehşete düşürmüştür. Elime kalemi aldıktan sonra içimde haykıran o bütün suskunluklar, bütün iğrençliklerin güzelliği, bütün gözyaşlarının altında boğulan sudan ruhlar, dehşet, acı, öfke ve aldanış. Asıl olay ise kalemin intihar olasılığını arttırıyor olması. Bir an önce bitsin şu paragraf diye boğuşurken, bir yandan da bitsin şu yaşam arzusu. İntihar belirtisi. İntihar isteği. Ben hep şu düşünceye kapılırım; "Daha yazacak mıyım? Ne kaldı? Duramıyorum. Duruyorum. Hep yolun sonundayım. Keşke geri adım atsaydım. Önüm ise uçurum. Bir adım atsam kurtulacağım. Ama duruyorum. Duruyorum ve içim gidiyor o adıma. Atamıyorum. Duramıyorum. Bitsin artık şu paragraf. Uyumam lazım. Uyanmamam lazım." Ve bütün büyü bozuluyor. Paragraf bitiyor. Nokta atışı. Nokta. İşte şimdi her şey bitti. Çünkü yazdıklarımın sadece yazarken önemi var benim için. Bittikten sonra da edebi bir esere dönüşüyor. Fakat insanlar anlamıyor. Biraz olsun anlamaları için de intihar kaçınılmaz oluyor, noktalar buna izin vermiyor. O kelimeler, cümleler kaç defa intihar etti, biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Çünkü düşecek yerleri yoktu.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 140

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: İkinci Adam Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat