Zor Aşk Sümeyye Ocakoğlu

Zor Aşk

Uçurumun kenarından biraz daha ilerlemeye başladık. Biraz yürümüştük ki, bir salıncak gördüm. Beyaz ipleri olan bir salıncak. Peki ya bu salıncağın burada ne işi vardı ki?Bu delilikti. Beni salıncağa doğru götürdü."Otur sevgilim,...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
84,50TL
Havale/EFT ile: 82,81TL
9786254442926
1098289
Zor Aşk
Zor Aşk
84.50

Uçurumun kenarından biraz daha ilerlemeye başladık. Biraz yürümüştük ki, bir salıncak gördüm. Beyaz ipleri olan bir salıncak. Peki ya bu salıncağın burada ne işi vardı ki?

Bu delilikti. Beni salıncağa doğru götürdü."Otur sevgilim, sadece otur."

Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki o salıncağa oturursam bir şeyler olacak, yer yerinden oynayacak gibiydi. Çok korkuyordum. Ne yapmak istediği hakkında en ufak fikrim yoktu.

"Sadece otur, korkunu yen!"

Birbirinden ölümüne nefret eden ama aynı zamanda birbirlerine ihtiyaçları olan iki ölümlü beden. Ruhları bazen onlardan habersiz buluşur, kendi zihinleri ile yapamadıkları sevgiyi, o ruhlar birbirlerine gösterirlerdi. Bir zaman sonra onlar artık bir yarısı olmadan asla yapamaz duruma gelmişlerdi.

Eylül kırık kalpli bir papatya, Savaş her şeye rağmen acılarını unutup yeniden doğan bir adam. Birbirlerinin yaralarını sarmaya çalışan iki kanatsız ruh.

Peki daha sonra neler olacaktı? Kendi iç seslerine bile itiraf etmekten kaçındıkları o aşkı nasıl dillendireceklerdi? İkisi bir olabilir miydi? Yoksa bu kader çıkmazından uçuruma yuvarlanan yaralı sevda külleri gibi savrulacaklar mıydı?

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786254442926
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Uçurumun kenarından biraz daha ilerlemeye başladık. Biraz yürümüştük ki, bir salıncak gördüm. Beyaz ipleri olan bir salıncak. Peki ya bu salıncağın burada ne işi vardı ki?

Bu delilikti. Beni salıncağa doğru götürdü."Otur sevgilim, sadece otur."

Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki o salıncağa oturursam bir şeyler olacak, yer yerinden oynayacak gibiydi. Çok korkuyordum. Ne yapmak istediği hakkında en ufak fikrim yoktu.

"Sadece otur, korkunu yen!"

Birbirinden ölümüne nefret eden ama aynı zamanda birbirlerine ihtiyaçları olan iki ölümlü beden. Ruhları bazen onlardan habersiz buluşur, kendi zihinleri ile yapamadıkları sevgiyi, o ruhlar birbirlerine gösterirlerdi. Bir zaman sonra onlar artık bir yarısı olmadan asla yapamaz duruma gelmişlerdi.

Eylül kırık kalpli bir papatya, Savaş her şeye rağmen acılarını unutup yeniden doğan bir adam. Birbirlerinin yaralarını sarmaya çalışan iki kanatsız ruh.

Peki daha sonra neler olacaktı? Kendi iç seslerine bile itiraf etmekten kaçındıkları o aşkı nasıl dillendireceklerdi? İkisi bir olabilir miydi? Yoksa bu kader çıkmazından uçuruma yuvarlanan yaralı sevda külleri gibi savrulacaklar mıydı?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat