Bal Yiyen Kuş Süleyman Havadar

Bal Yiyen Kuş-Hikayeler

Bal Yiyen Kuş; çocukça yaşanılmış trajikomik bir hikâyedir ama çocuk hikâyesi değildir. Değişen bir coğrafya, biten, farklılaşan bir kültür, şu anda yaşanmayan, bulunmayan ilişkiler; bunlar bir zamanlar yaşanmış bir döneme ait...
9786051911366
1058813
Bal Yiyen Kuş-Hikayeler
Bal Yiyen Kuş-Hikayeler
56.00

Bal Yiyen Kuş; çocukça yaşanılmış trajikomik bir hikâyedir ama çocuk hikâyesi değildir. Değişen bir coğrafya, biten, farklılaşan bir kültür, şu anda yaşanmayan, bulunmayan ilişkiler; bunlar bir zamanlar yaşanmış bir döneme ait memleket hikâyeleridir. Bir anlamda memleket nostaljisidir.


Güneybatı Kafkaslar'da bulunan Yalnızçam Dağları'nın güneyinde, eski mi eski bir ilçe; Ardanuç. Eski Roma yerleşimi, Ardanution. Ardanuş'un ülkesi. Belki de o yıllardan beri Türk diyarı. Yılların taşıdığı, üstüne ilaveler yapılan, kaynaşan, gelişen bir Türk kültür diyarı. Nehirler ülkesi, bir tabiat harikası, doğanın altın kafesi, Osmanlı'nın en son isimlendirmesi ile Gevhernik. On asra dayanan süreyle Dünya'nın en uzun süreli, yıkılmadan kalan hanedan hükümranlığı sürdürülen tabii kale. Halkın isimlendirmesi ile Adakale. İşte bu toprakların hikâyeleri.


Geçmiş yaşantının uygulama alanından çekilip sadece hayallerde kalması ve günbegün hayallerden, dillerden de silinmeye başlaması ile kaybolmakla yüz yüze olması beni bu hikâyelere yöneltti. Bu hikâyelerdeki bütün olaylar ve kişiler o döneme ait yaşantının hatıraları, hayalleri ve kurgusudur. O dönemde yaşanabilirken günümüzde sosyal hayatta yeri kalmayan, artık yaşanamayacak olan hikâyelerdir.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786051911366
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Bal Yiyen Kuş; çocukça yaşanılmış trajikomik bir hikâyedir ama çocuk hikâyesi değildir. Değişen bir coğrafya, biten, farklılaşan bir kültür, şu anda yaşanmayan, bulunmayan ilişkiler; bunlar bir zamanlar yaşanmış bir döneme ait memleket hikâyeleridir. Bir anlamda memleket nostaljisidir.


Güneybatı Kafkaslar'da bulunan Yalnızçam Dağları'nın güneyinde, eski mi eski bir ilçe; Ardanuç. Eski Roma yerleşimi, Ardanution. Ardanuş'un ülkesi. Belki de o yıllardan beri Türk diyarı. Yılların taşıdığı, üstüne ilaveler yapılan, kaynaşan, gelişen bir Türk kültür diyarı. Nehirler ülkesi, bir tabiat harikası, doğanın altın kafesi, Osmanlı'nın en son isimlendirmesi ile Gevhernik. On asra dayanan süreyle Dünya'nın en uzun süreli, yıkılmadan kalan hanedan hükümranlığı sürdürülen tabii kale. Halkın isimlendirmesi ile Adakale. İşte bu toprakların hikâyeleri.


Geçmiş yaşantının uygulama alanından çekilip sadece hayallerde kalması ve günbegün hayallerden, dillerden de silinmeye başlaması ile kaybolmakla yüz yüze olması beni bu hikâyelere yöneltti. Bu hikâyelerdeki bütün olaylar ve kişiler o döneme ait yaşantının hatıraları, hayalleri ve kurgusudur. O dönemde yaşanabilirken günümüzde sosyal hayatta yeri kalmayan, artık yaşanamayacak olan hikâyelerdir.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat