Aşk Ötesi Suat Özönder

Aşk Ötesi

* Yemyeşil bahçedeki baharın müjdecileri papatyalar, yeşil ve sarı renkleriyle bezenmiş kocaman bir halı gibiydi. Kızıl renkli gelincikler, sanki dudağına ruj sürmüş güzel bir kadının kendisine gülümsemesini anımsatıyordu. Bir süre...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
92,40TL
Havale/EFT ile: 90,55TL
9786257553834
1324720
Aşk Ötesi
Aşk Ötesi
92.40

* Yemyeşil bahçedeki baharın müjdecileri papatyalar, yeşil ve sarı renkleriyle bezenmiş kocaman bir halı gibiydi. Kızıl renkli gelincikler, sanki dudağına ruj sürmüş güzel bir kadının kendisine gülümsemesini anımsatıyordu. Bir süre hiç kımıldamadan bu doğa mucizesini seyretti.
 
***
* Artık sessiz sessiz ağlamaya başlamıştı. Elleri, ayakları titriyordu. Hiçbir şey düşünemeyecek durumaydı şimdi. Elindeki zarfı bir kenara attı ve küçük masanın yanına oturup dizlerini göğsüne çekti. İki kolunu dizlerine dolayıp başını dizlerinin arasına dayadı ve uzun bir süre öylece kaldı orada.
 
***
* Ayrılığı, hasreti ve özlemi bir arada taşıyan bu vapur düdükleri martıların seslerine karışır dururdu. Hele evlerin balkonlarına kadar gelen martıların neşeli çığlıkları hiç de rahatsız etmiyordu çevre sakinlerini. Onlar da balkonlarda kendilerine verilen ekmek kırıklarından oluşan yemler için sanki hep birlikte teşekkür ederlerdi attıkları çığlıklarla.
 
***
* Zaman zaman ellerinin birleştiği anlarda lokantanın ışıklarıyla hafifçe aydınlanan denizin, bir devin nefes alış verişi gibi kabarıp inmesini büyük bir zevkle izliyorlardı. İskeleyle vapur arasına sıkışıp kalan deniz, özgürlüğüne kavuşmak istercesine çırpınmaktaydı sanki...

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257553834
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategoriler:

* Yemyeşil bahçedeki baharın müjdecileri papatyalar, yeşil ve sarı renkleriyle bezenmiş kocaman bir halı gibiydi. Kızıl renkli gelincikler, sanki dudağına ruj sürmüş güzel bir kadının kendisine gülümsemesini anımsatıyordu. Bir süre hiç kımıldamadan bu doğa mucizesini seyretti.
 
***
* Artık sessiz sessiz ağlamaya başlamıştı. Elleri, ayakları titriyordu. Hiçbir şey düşünemeyecek durumaydı şimdi. Elindeki zarfı bir kenara attı ve küçük masanın yanına oturup dizlerini göğsüne çekti. İki kolunu dizlerine dolayıp başını dizlerinin arasına dayadı ve uzun bir süre öylece kaldı orada.
 
***
* Ayrılığı, hasreti ve özlemi bir arada taşıyan bu vapur düdükleri martıların seslerine karışır dururdu. Hele evlerin balkonlarına kadar gelen martıların neşeli çığlıkları hiç de rahatsız etmiyordu çevre sakinlerini. Onlar da balkonlarda kendilerine verilen ekmek kırıklarından oluşan yemler için sanki hep birlikte teşekkür ederlerdi attıkları çığlıklarla.
 
***
* Zaman zaman ellerinin birleştiği anlarda lokantanın ışıklarıyla hafifçe aydınlanan denizin, bir devin nefes alış verişi gibi kabarıp inmesini büyük bir zevkle izliyorlardı. İskeleyle vapur arasına sıkışıp kalan deniz, özgürlüğüne kavuşmak istercesine çırpınmaktaydı sanki...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat