Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Stefan Zweig

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

“Artık bu dünyada benim için yalnız sen varsın, bir tek sen;benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen, kendi mutluluğundan başkahiçbir şey ve hiç kimseyle ilgilenmeyen, her şeyi ve herkesi alaya alan sen! Evet, yalnızca sen varsın; beni hiç...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
43,91TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,59TL
9786055034610
891206
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
43.91

“Artık bu dünyada benim için yalnız sen varsın, bir tek sen;
benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen, kendi mutluluğundan başka
hiçbir şey ve hiç kimseyle ilgilenmeyen, her şeyi ve herkesi alaya alan sen! Evet, yalnızca sen varsın; beni hiç tanımamış olan,
benim de sevmekten bir türlü vazgeçemediğim sen!”

Kendisi için hiçbir şey istemeyen, hep veren, verdiğini gizleyen,
sevdiği adam için her türlü fedakârlığa seve seve katlanan,
onun için yaşayan ve ömrünü ona adayan bir kadın...
Sevildiğini bilmeyen, kimseyi tutkuyla ve samimiyetle sevmeyen,
gününü gün edip kendisini mutlu etmekten başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen, gelgeç ruhlu bir adam...

Böylesi tek yanlı bir tutkuya âşk denilebilir mi?
Sahi, âşk nedir? Hele ki günümüz tüketim toplumunun
bencil ve maddiyatçı ortamında böyle bir ilişki hayal edilebilir mi?
Erkeklerin duyguları ya da ruhları neden bu kadar çorak acaba?
İnsan ruhu diye bir şey var mı gerçekten?
Ya kadın ruhu? Peki, o ne menem bir şeydir ve nasıl iş görür?

Bir öyküden çıkarılabilecek böylesi derin sorular,
Zweig'a neden ‘insan ruhunun ustası' denildiğini kolaylıkla açıklıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786055034610
Boyut:
12,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
80
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Çeviren:
Mustafa Topal
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Artık bu dünyada benim için yalnız sen varsın, bir tek sen;
benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen, kendi mutluluğundan başka
hiçbir şey ve hiç kimseyle ilgilenmeyen, her şeyi ve herkesi alaya alan sen! Evet, yalnızca sen varsın; beni hiç tanımamış olan,
benim de sevmekten bir türlü vazgeçemediğim sen!”

Kendisi için hiçbir şey istemeyen, hep veren, verdiğini gizleyen,
sevdiği adam için her türlü fedakârlığa seve seve katlanan,
onun için yaşayan ve ömrünü ona adayan bir kadın...
Sevildiğini bilmeyen, kimseyi tutkuyla ve samimiyetle sevmeyen,
gününü gün edip kendisini mutlu etmekten başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen, gelgeç ruhlu bir adam...

Böylesi tek yanlı bir tutkuya âşk denilebilir mi?
Sahi, âşk nedir? Hele ki günümüz tüketim toplumunun
bencil ve maddiyatçı ortamında böyle bir ilişki hayal edilebilir mi?
Erkeklerin duyguları ya da ruhları neden bu kadar çorak acaba?
İnsan ruhu diye bir şey var mı gerçekten?
Ya kadın ruhu? Peki, o ne menem bir şeydir ve nasıl iş görür?

Bir öyküden çıkarılabilecek böylesi derin sorular,
Zweig'a neden ‘insan ruhunun ustası' denildiğini kolaylıkla açıklıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat