11. Vagon
Her sabah günün ilk treninin geçişiyle açar gözlerini Feri. Evi mezarlığa bakar. Söylenmeyi çok sever. İçten içe. Küçükken annesi tarafından terk edilmiştir. O gün bugündür anne arayışındadır. O gün bugündür tekerlekli sandalyeye mahkumdur. O gün bugündür ‘Ölü Canlar' der bacaklarına.
11. Vagon, belleğin acımasız saldırısının üstesinden gelmeye çalışmanın bıraktığı yaraları anlatıyor. Yalnızlığın mecburiyet olduğunda nasıl da can yaktığını, çocukken terk edilmenin benliği nasıl hırpaladığını… Sibel Şenarıcı Öksüm okurunu da arayışadavet ediyor, bazen gülümsetecek, bazen üzecek ama mutlaka güzel bir tat bırakacak romanıyla. Üstelik çarpıcı bir sonla.
(Tanıtım Bülteninden)
Her sabah günün ilk treninin geçişiyle açar gözlerini Feri. Evi mezarlığa bakar. Söylenmeyi çok sever. İçten içe. Küçükken annesi tarafından terk edilmiştir. O gün bugündür anne arayışındadır. O gün bugündür tekerlekli sandalyeye mahkumdur. O gün bugündür ‘Ölü Canlar' der bacaklarına.
11. Vagon, belleğin acımasız saldırısının üstesinden gelmeye çalışmanın bıraktığı yaraları anlatıyor. Yalnızlığın mecburiyet olduğunda nasıl da can yaktığını, çocukken terk edilmenin benliği nasıl hırpaladığını… Sibel Şenarıcı Öksüm okurunu da arayışadavet ediyor, bazen gülümsetecek, bazen üzecek ama mutlaka güzel bir tat bırakacak romanıyla. Üstelik çarpıcı bir sonla.
(Tanıtım Bülteninden)