Sarıkamış: Allahu Ekber Dağları Allahu Ekber Dağları
Rus Çarı Nikola'nın yıllarca yenemediği ve kaçarak canını zor kurtardığı cephede bir dram bayrağı dalganıyordu. İngilizleri arayıp Türkleri yenmenin yolunu soran Nikola'ya cevap Çanakkale cephesini açmaktı. Böylece ordular Çanakkale'ye sevk edilecek ve Doğu Cephesi güçsüzleşecekti. Enver Paşa bu durumda bir plan yaparak ütopik düşlerini de yanına almayı unutmadan, Oltu'dan Allahu Ekber Dağları'nı aşarak Sarıkamış'ı kurtaracak ve ötesine geçecekti. Enver Paşa'nın amacı Kafkasya'dan sonra Hindistan ve Afganistan'a yürümekti. Ne yazık ki, Enver Paşa palanına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı. Sarıkamış'ın soğuğu çok (-40 derece) sert olurdu. Allahu Ekber Dağlarındaki tipi ve boranda hesapta yoktu ve bu hesapsızlık 90 bin askeri tek kurşun bile atmadan şehit düşürdü. Aradan onca yıl geçti, ne yağan karlar ne de soğuk içimizde yanan rüzgarı dindirmeye yetmedi. Ordumuza duyduğumuz o büyük sevgi bu destansı direniş ile bir kez daha perçinlendi. Gururluyuz çünkü yılmadılar, geri dönmeyi düşünmediler, hüzünlü ve gözlerimiz yaşlı çünkü onlar bu vatan ve bizler için hayatlarını hiçe saydılar. Yapılan geleceğimiz, bizim içindi. Bu sebeple akan sadece bir üzüntü değil, minnettarlık gözyaşıdır. Ruhları şad olsun.
(Tanıtım Bülteninden)
Rus Çarı Nikola'nın yıllarca yenemediği ve kaçarak canını zor kurtardığı cephede bir dram bayrağı dalganıyordu. İngilizleri arayıp Türkleri yenmenin yolunu soran Nikola'ya cevap Çanakkale cephesini açmaktı. Böylece ordular Çanakkale'ye sevk edilecek ve Doğu Cephesi güçsüzleşecekti. Enver Paşa bu durumda bir plan yaparak ütopik düşlerini de yanına almayı unutmadan, Oltu'dan Allahu Ekber Dağları'nı aşarak Sarıkamış'ı kurtaracak ve ötesine geçecekti. Enver Paşa'nın amacı Kafkasya'dan sonra Hindistan ve Afganistan'a yürümekti. Ne yazık ki, Enver Paşa palanına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı. Sarıkamış'ın soğuğu çok (-40 derece) sert olurdu. Allahu Ekber Dağlarındaki tipi ve boranda hesapta yoktu ve bu hesapsızlık 90 bin askeri tek kurşun bile atmadan şehit düşürdü. Aradan onca yıl geçti, ne yağan karlar ne de soğuk içimizde yanan rüzgarı dindirmeye yetmedi. Ordumuza duyduğumuz o büyük sevgi bu destansı direniş ile bir kez daha perçinlendi. Gururluyuz çünkü yılmadılar, geri dönmeyi düşünmediler, hüzünlü ve gözlerimiz yaşlı çünkü onlar bu vatan ve bizler için hayatlarını hiçe saydılar. Yapılan geleceğimiz, bizim içindi. Bu sebeple akan sadece bir üzüntü değil, minnettarlık gözyaşıdır. Ruhları şad olsun.
(Tanıtım Bülteninden)