At Atabildiğin Kadar
Felsefe kökenli yazar Serhan Kansu, çocuklar için kaleme aldığı felsefe kitabı “Pervin Teyze Nasıl Basket Oynar?”ın ardından, yaratıcılık ve yazarlık konularına eğildiği “At Atabildiğin Kadar” aracılığıyla yeniden okurlarını selamlıyor, “Genç Felsefe” buluşmaları sürüyor. Deneyimli çizer Ahmet Demirtaş'ın özenli çizgileri de bu keyifli anlara eşlik ediyor. Sohbet yine koyu, satırlar pek eğlenceli, deli dolu…
***
Palamutlar trombon çalarsa köpekbalıkları tango yapar, sütlaçlarsa çook uzun yaşar...
Bu kitap akla ilk gelenlerdense hiç gelmeyenlerin peşinde ve bir süre sonra o sana değil, sen ona yol göstereceksin. Çünkü senin içindekini sadece sen bilebilirsin.
Bugün içindeki sanatçıyla, yazarla, yaratıcılıkla tanışma vakti. Çok yönlü düşünme, düşünme becerileriyle dans etme, aklı sağlam adımlarla yürütürken sınırsızca uçma vakti.
Neden mi?
Sesi duymuyor musun? Trombon sesini… Palamutlar çalıyor, köpekbalıkları tango yapıyor. Sütlaçların yaşınıysa hiç sorma… Bak tam arkanda! Domatesler dörtnala koşuyor. Kanatlanmış kol saatleri kırmızı atları tarlalardan topluyor…
Herkesin bir evi olduğu gibi bir de hayal evreni ve uzayı var. Aklının alabildiği kadar. Ancak uzay sınırsız değil miydi? O halde niçin hayallerimizin sınırları olsun ki?
Şimdi sen kaptansın, bu kitap ise bir gemi. Yola çıkmaya hazırsan haydi yazılsın hikâyen.
(Tanıtım Bülteninden)
Felsefe kökenli yazar Serhan Kansu, çocuklar için kaleme aldığı felsefe kitabı “Pervin Teyze Nasıl Basket Oynar?”ın ardından, yaratıcılık ve yazarlık konularına eğildiği “At Atabildiğin Kadar” aracılığıyla yeniden okurlarını selamlıyor, “Genç Felsefe” buluşmaları sürüyor. Deneyimli çizer Ahmet Demirtaş'ın özenli çizgileri de bu keyifli anlara eşlik ediyor. Sohbet yine koyu, satırlar pek eğlenceli, deli dolu…
***
Palamutlar trombon çalarsa köpekbalıkları tango yapar, sütlaçlarsa çook uzun yaşar...
Bu kitap akla ilk gelenlerdense hiç gelmeyenlerin peşinde ve bir süre sonra o sana değil, sen ona yol göstereceksin. Çünkü senin içindekini sadece sen bilebilirsin.
Bugün içindeki sanatçıyla, yazarla, yaratıcılıkla tanışma vakti. Çok yönlü düşünme, düşünme becerileriyle dans etme, aklı sağlam adımlarla yürütürken sınırsızca uçma vakti.
Neden mi?
Sesi duymuyor musun? Trombon sesini… Palamutlar çalıyor, köpekbalıkları tango yapıyor. Sütlaçların yaşınıysa hiç sorma… Bak tam arkanda! Domatesler dörtnala koşuyor. Kanatlanmış kol saatleri kırmızı atları tarlalardan topluyor…
Herkesin bir evi olduğu gibi bir de hayal evreni ve uzayı var. Aklının alabildiği kadar. Ancak uzay sınırsız değil miydi? O halde niçin hayallerimizin sınırları olsun ki?
Şimdi sen kaptansın, bu kitap ise bir gemi. Yola çıkmaya hazırsan haydi yazılsın hikâyen.
(Tanıtım Bülteninden)