Kibirli Güneş Şenol Tombaş

Kibirli Güneş

Masallar iyiliğin daima kötülüğe galip geldiği tılsımlı rüyalardır. Yoksa çocuklara iyiliği nasıl anlatırdık veyahut cennetin varlığına nasıl inandırırdık? İşte Yazar, iyilerin kazandığı bir dünyada -o güzel büyüleyici...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
88,00TL
Havale/EFT ile: 86,24TL
9786055014407
1067396
Kibirli Güneş
Kibirli Güneş
88.00

Masallar iyiliğin daima kötülüğe galip geldiği tılsımlı rüyalardır. Yoksa çocuklara iyiliği nasıl anlatırdık veyahut cennetin varlığına nasıl inandırırdık? İşte Yazar, iyilerin kazandığı bir dünyada -o güzel büyüleyici üslubuyla -bizi gezdirmekte! O hâlde okuyalım ve sevgimizi kelimelerden dokuyalım.

"Eski zamanların birinde, tahtadan bir çay kaşığı varmış. Bir gün çay, kaşığa demiş ki:
-Kaşık kardeş, benim içimi neden karıştırıp duruyorsun? Neden benim içimde bir girdap oluşturuyorsun?

Bunu duyan bardak ise dayanamayıp çaya:
-Ya sen benim içimi neden yakıyorsun?
Çay, sıcacık nefesiyle feryatlar etmiş ve:
-Ah ah ne ateşlerin üzerinde kaynadım, piştim! Zıplayıp semalara kaçmak istedim, fakat demliğin kapağını aşamadım, ben yanmışım, seni yakmam ondandır, demiş...

Tahta kaşık onları dinledikten sonra:

-Benim elimde mi sanıyorsunuz, sizin içinizi karıştırmayı?

Ben ancak o şeker gibi eriyip sizin gönlünüzü tatlandırmak isterim, fakat güç kaşığı tutan elde, ne yaparsın?"

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055014407
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
53
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Masallar iyiliğin daima kötülüğe galip geldiği tılsımlı rüyalardır. Yoksa çocuklara iyiliği nasıl anlatırdık veyahut cennetin varlığına nasıl inandırırdık? İşte Yazar, iyilerin kazandığı bir dünyada -o güzel büyüleyici üslubuyla -bizi gezdirmekte! O hâlde okuyalım ve sevgimizi kelimelerden dokuyalım.

"Eski zamanların birinde, tahtadan bir çay kaşığı varmış. Bir gün çay, kaşığa demiş ki:
-Kaşık kardeş, benim içimi neden karıştırıp duruyorsun? Neden benim içimde bir girdap oluşturuyorsun?

Bunu duyan bardak ise dayanamayıp çaya:
-Ya sen benim içimi neden yakıyorsun?
Çay, sıcacık nefesiyle feryatlar etmiş ve:
-Ah ah ne ateşlerin üzerinde kaynadım, piştim! Zıplayıp semalara kaçmak istedim, fakat demliğin kapağını aşamadım, ben yanmışım, seni yakmam ondandır, demiş...

Tahta kaşık onları dinledikten sonra:

-Benim elimde mi sanıyorsunuz, sizin içinizi karıştırmayı?

Ben ancak o şeker gibi eriyip sizin gönlünüzü tatlandırmak isterim, fakat güç kaşığı tutan elde, ne yaparsın?"

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat