Artık Gurbet Yok mu-2: Das Gefühl in der Fremde zu sein gibt es nicht

Artık Gurbet Yok mu-2: Das Gefühl in der Fremde zu sein gibt es nicht mehr Oder Almanya-İsviçre

Avrupa'da yaşayan Türklere (beş milyonun üzerinde) verilen 'Gurbetçi' tanımlamasın da ve bu kavramın körüklenmesinde, Türk gazetelerinin ve basının büyük bir rolü olmuştur. Bu kavram o yıllardan bu güne toplumsal hafızaya yerleşmeye...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
225,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 29,50TL
Havale/EFT ile: 220,50TL
9786059330329
870032
Artık Gurbet Yok mu-2: Das Gefühl in der Fremde zu sein gibt es nicht mehr Oder
Artık Gurbet Yok mu-2: Das Gefühl in der Fremde zu sein gibt es nicht mehr Oder Almanya-İsviçre
225.00

Avrupa'da yaşayan Türklere (beş milyonun üzerinde) verilen 'Gurbetçi' tanımlamasın da ve bu kavramın körüklenmesinde, Türk gazetelerinin ve basının büyük bir rolü olmuştur. Bu kavram o yıllardan bu güne toplumsal hafızaya yerleşmeye başlamış ve göç literatüründe yerini almıştır.

Almanya ve İsviçre'de yaşayan değişik yaşlarda, farklı mesleklerde, değişik politik sosyo-kültürel yapıya sahip insanlarla iki yılı aşan sürede yaptığım röportajlarla, gurbeti kalıcı kılan ve değişen tanımına bu çalışmada da ışık tutmaya çalıştım.

Bu kitap araştırmanın ikinci bölümünü oluşturduğu ve henüz tamamlanmadığından, somut bir sonuca varmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Fakat gurbet olgusunun düşündüğümün ötesinde yeni kavramlarla karşımıza çıkarak, sözcük anlamını yitirmediğini ve yeni kuşaklarda zaman zaman kullanılan bir kavram olduğunu belirtmek gerekiyor. Gurbet olgusunun kalıcı olmasında hangi değerlerin rol oynadığını ve kuşaklar arası nasıl değişikliğe uğradığını gözlemlemek için, birinci nesilden dördüncü nesile kadar Almanya ve İsviçre'de aynı aile fertleriyle röportajlar yaptım.

Osmanlı döneminde İstanbul'a Anadolu'nun diğer bölgelerinden mevsimlik işçi olarak gidip-gelenlere ‘İstanbulcu' denirmiş. İstanbulcu farklı periyotlara ayrılan zamanlarda köyünden çalışmak için uzaklaşır ve köyüne dönerken İstanbul'da bıraktığı işinin boş kalmasını önlemek için de, köyünden başka birisini gönderirmiş. İstanbul'da tutulan işin aksatılmadan yürümesi, bu şekilde sağlanırmış.

İstanbulcu ile Almanya'ya ilk giden Türk işçisini karşılaştır­dığı­mızda, karşımıza çıkan en önemli nokta, İs-tanbulcu'nun İstanbul'u evi-yurdu olarak kabul etmeden, köyüne dönmesi, fakat Türk işçisinin Avrupa'ya giderken geride bıraktığı köyü-şehri hayallere gömerek, ilk yıllarda geçici, sonraki yıllarda kalıcı olduğunu düşünerek, Avrupa'da yerleştiği ülkeyi, evi-yurdu olarak kabul etmesidir.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059330329
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe Almanca

Avrupa'da yaşayan Türklere (beş milyonun üzerinde) verilen 'Gurbetçi' tanımlamasın da ve bu kavramın körüklenmesinde, Türk gazetelerinin ve basının büyük bir rolü olmuştur. Bu kavram o yıllardan bu güne toplumsal hafızaya yerleşmeye başlamış ve göç literatüründe yerini almıştır.

Almanya ve İsviçre'de yaşayan değişik yaşlarda, farklı mesleklerde, değişik politik sosyo-kültürel yapıya sahip insanlarla iki yılı aşan sürede yaptığım röportajlarla, gurbeti kalıcı kılan ve değişen tanımına bu çalışmada da ışık tutmaya çalıştım.

Bu kitap araştırmanın ikinci bölümünü oluşturduğu ve henüz tamamlanmadığından, somut bir sonuca varmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Fakat gurbet olgusunun düşündüğümün ötesinde yeni kavramlarla karşımıza çıkarak, sözcük anlamını yitirmediğini ve yeni kuşaklarda zaman zaman kullanılan bir kavram olduğunu belirtmek gerekiyor. Gurbet olgusunun kalıcı olmasında hangi değerlerin rol oynadığını ve kuşaklar arası nasıl değişikliğe uğradığını gözlemlemek için, birinci nesilden dördüncü nesile kadar Almanya ve İsviçre'de aynı aile fertleriyle röportajlar yaptım.

Osmanlı döneminde İstanbul'a Anadolu'nun diğer bölgelerinden mevsimlik işçi olarak gidip-gelenlere ‘İstanbulcu' denirmiş. İstanbulcu farklı periyotlara ayrılan zamanlarda köyünden çalışmak için uzaklaşır ve köyüne dönerken İstanbul'da bıraktığı işinin boş kalmasını önlemek için de, köyünden başka birisini gönderirmiş. İstanbul'da tutulan işin aksatılmadan yürümesi, bu şekilde sağlanırmış.

İstanbulcu ile Almanya'ya ilk giden Türk işçisini karşılaştır­dığı­mızda, karşımıza çıkan en önemli nokta, İs-tanbulcu'nun İstanbul'u evi-yurdu olarak kabul etmeden, köyüne dönmesi, fakat Türk işçisinin Avrupa'ya giderken geride bıraktığı köyü-şehri hayallere gömerek, ilk yıllarda geçici, sonraki yıllarda kalıcı olduğunu düşünerek, Avrupa'da yerleştiği ülkeyi, evi-yurdu olarak kabul etmesidir.

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 120,38    240,75   
3 81,75    245,25   
6 42,75    256,50   
9 29,50    265,50   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 120,38    240,75   
3 83,03    249,08   
6 42,75    256,50   
9 29,50    265,50   
Ziraat Bankkart Combo
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 120,38    240,75   
3 82,50    247,50   
6 42,75    256,50   
9 29,75    267,75   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 120,38    240,75   
3 83,25    249,75   
6 42,75    256,50   
9 29,75    267,75   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 120,38    240,75   
3 83,25    249,75   
6 44,63    267,75   
9 29,75    267,75   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 120,38    240,75   
3 75,75    227,25   
6 42,75    256,50   
9 29,75    267,75   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 225,00    225,00   
2 120,38    240,75   
3 82,50    247,50   
6 42,75    256,50   
9 29,75    267,75   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat