Dünyayı Bekleyen Son Tehlike Nüklee Kıyamete Bir Adım Kala
Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)
Gizli devrimler ülkesi İran, nükleer silaha “bir vida sıkımı“ uzaklıkta mıdır? ABD ve Batı, çoktandır Nükleer İran ile yaşamanın yollarını aramaktadır. Tahran'ın İsrail karşıtı söylemleri kadar, Tel Aviv'in de “İran korkusu” çelişkilidir. ABD'nin Ortadoğu politikası İsrail'den bağımsız olabilir mi? Başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batılı ülkeler aslında Türkiye'den ne istiyorlar? ABD ve İsrail, Armagedon Savaşı için hazırlık mı yapıyor? El Kaide'nin çanta tipi nükleer bombalara sahip olduğu doğru mudur? ABD ve uluslararası güçlerin Türkiye'nin güneydoğusuna yerleşme planı, İkinci Körfez Savaşı öncesinde mi yapılmıştı? 1 Mart 2003 Tezkeresi TBMM tarafından kabul edilmiş olsaydı, 80 bin ABD askeri, merkezi Diyarbakır olmak üzere Türkiye'nin güneydoğu bölgesine konuşlanmış olacaktı. Ve bölge muhtemelen şu an ABD koruması altındaki PKK'nin denetiminde olacaktı. Tıpkı bugün birçok Suriye kentinin PYD'nin eline geçmesi gibi... ABD'nin 2000'li yıllardan itibaren bölgedeki asıl hedefi, “kontrollü kaos” yaratmak mıdır? Nükleer labirentten çıkış mümkün müdür?
Editör : Süleyman Bayrak
Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)
Gizli devrimler ülkesi İran, nükleer silaha “bir vida sıkımı“ uzaklıkta mıdır? ABD ve Batı, çoktandır Nükleer İran ile yaşamanın yollarını aramaktadır. Tahran'ın İsrail karşıtı söylemleri kadar, Tel Aviv'in de “İran korkusu” çelişkilidir. ABD'nin Ortadoğu politikası İsrail'den bağımsız olabilir mi? Başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batılı ülkeler aslında Türkiye'den ne istiyorlar? ABD ve İsrail, Armagedon Savaşı için hazırlık mı yapıyor? El Kaide'nin çanta tipi nükleer bombalara sahip olduğu doğru mudur? ABD ve uluslararası güçlerin Türkiye'nin güneydoğusuna yerleşme planı, İkinci Körfez Savaşı öncesinde mi yapılmıştı? 1 Mart 2003 Tezkeresi TBMM tarafından kabul edilmiş olsaydı, 80 bin ABD askeri, merkezi Diyarbakır olmak üzere Türkiye'nin güneydoğu bölgesine konuşlanmış olacaktı. Ve bölge muhtemelen şu an ABD koruması altındaki PKK'nin denetiminde olacaktı. Tıpkı bugün birçok Suriye kentinin PYD'nin eline geçmesi gibi... ABD'nin 2000'li yıllardan itibaren bölgedeki asıl hedefi, “kontrollü kaos” yaratmak mıdır? Nükleer labirentten çıkış mümkün müdür?
Editör : Süleyman Bayrak