Hiç İçin Metinler
İrlandalı yazar Samuel Beckett, "başarısızlık/yoksunluk sanatı" olarak tanımladığı edebiyat anlayışını ilk şiirlerinden son düzyazılarına kadar inatla sürdürmüştür. "Sanatçının nedenini bilmeden, hiçbir şeye sahip olmadan...
9789755392400
522664
https://www.kitapzen.com/samuel-beckett/hic-icin-metinler.htm
Hiç İçin Metinler
93.60
İrlandalı yazar Samuel Beckett, "başarısızlık/yoksunluk sanatı" olarak tanımladığı edebiyat anlayışını ilk şiirlerinden son düzyazılarına kadar inatla sürdürmüştür. "Sanatçının nedenini bilmeden, hiçbir şeye sahip olmadan hiçi anlatmak zorunda kalışı" diye açıklayabileceğimiz "başarısızlık/yoksunluk" kavramı dört uzun öyküsünde yoğun bir kara mizahla yoğrulur.
Bu öyküler Beckett'ın edebiyat serüveninde bir kilometre taşı oluşturur; ilk ben öyküsel anlatı olmasının yanında İrlandalı yazarın yabancı bir dilde (Fransızca) verdiği ilk yapıttır da. Beckett, ustası Joyce'un etkisiyle, büyük bir beceriyle kullandığı kıvrak, çağrışım zengini İngilizce'yi bırakıp, süssüz, neredeyse çıplak bir Fransızca'yla yazmasını "biçemi dışlamak istiyorum" diye açıklayacaktır. Bu uzun öyküleri başyapıtı olan üçlemesinde (Molloy-Malone Ölüyor-Adlandırılamayan) geliştirdiği izleklerin öncülü de sayabiliriz: Bedensel yetilerini yitiren kahramanlar, bilinç yarılması, dış dünya karşısında duyulan güçsüzlük, evden, barınılan yerlerden kovulma, sessizliğe, sözsüzlüğe duyulan özlem, kentsoylu toplumun sunduğu bütün olanaklara kayıtsızlık... Klasik öykü anlayışına aldırış etmeyen bu öykülerde hiçbir şey olup bitmez aslında. Atılmış'ta anti-kahraman bir faytonda dolaşarak geçirir gününü. Gece faytoncunun ahırında kaldıktan sonra yalnız başına sürdürmeye karar verir aylaklığını. İlk Aşk, insansız krallığında sessiz ve dingin bir yaşamı amaçlayan genç bir şizofrenin karşı cinsle yaşadığı tuhaf deneyimi anlatır. Yatıştırıcı, Malone Ölüyor'u anımsatır. Buz kesmiş yatağına yapayalnız uzanan anlatıcı çürüyüşünü dinlemekten korktuğu için öyküler uydurur kendine. Son'un akıl hastanesinden salınan kahramanı tek kürekli sandalıyla sulara açılırken bıçağıyla döşemeyi deler. Hiç İçin Metinler'de ise iyice yoksunlaşan, öznel ve nesnel tüm duyumlarını yitirmiş, sanrısal bir kimliği bile kalmamış anlatıcı, çelişkilerle, karşıtlıklarla dolu söylemini "hiçliğin içini oyarak" sürdürür. Beckett bu metinlerden, her türlü noktalama işaretini, sözdizimini, kısacası klasik edebiyatla tüm bağlarını koparacağı, anti-edebiyatın başyapıtı Acaba Nasıl'a ulaşacaktır.
Edebiyatın bu ödünsüz yazarıyla yüz yüze gelmeye cesaret edenlere...
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 160
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Kitabın Özellikleri
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2009
Çeviren:
Uğur Ün
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:
İrlandalı yazar Samuel Beckett, "başarısızlık/yoksunluk sanatı" olarak tanımladığı edebiyat anlayışını ilk şiirlerinden son düzyazılarına kadar inatla sürdürmüştür. "Sanatçının nedenini bilmeden, hiçbir şeye sahip olmadan hiçi anlatmak zorunda kalışı" diye açıklayabileceğimiz "başarısızlık/yoksunluk" kavramı dört uzun öyküsünde yoğun bir kara mizahla yoğrulur.
Bu öyküler Beckett'ın edebiyat serüveninde bir kilometre taşı oluşturur; ilk ben öyküsel anlatı olmasının yanında İrlandalı yazarın yabancı bir dilde (Fransızca) verdiği ilk yapıttır da. Beckett, ustası Joyce'un etkisiyle, büyük bir beceriyle kullandığı kıvrak, çağrışım zengini İngilizce'yi bırakıp, süssüz, neredeyse çıplak bir Fransızca'yla yazmasını "biçemi dışlamak istiyorum" diye açıklayacaktır. Bu uzun öyküleri başyapıtı olan üçlemesinde (Molloy-Malone Ölüyor-Adlandırılamayan) geliştirdiği izleklerin öncülü de sayabiliriz: Bedensel yetilerini yitiren kahramanlar, bilinç yarılması, dış dünya karşısında duyulan güçsüzlük, evden, barınılan yerlerden kovulma, sessizliğe, sözsüzlüğe duyulan özlem, kentsoylu toplumun sunduğu bütün olanaklara kayıtsızlık... Klasik öykü anlayışına aldırış etmeyen bu öykülerde hiçbir şey olup bitmez aslında. Atılmış'ta anti-kahraman bir faytonda dolaşarak geçirir gününü. Gece faytoncunun ahırında kaldıktan sonra yalnız başına sürdürmeye karar verir aylaklığını. İlk Aşk, insansız krallığında sessiz ve dingin bir yaşamı amaçlayan genç bir şizofrenin karşı cinsle yaşadığı tuhaf deneyimi anlatır. Yatıştırıcı, Malone Ölüyor'u anımsatır. Buz kesmiş yatağına yapayalnız uzanan anlatıcı çürüyüşünü dinlemekten korktuğu için öyküler uydurur kendine. Son'un akıl hastanesinden salınan kahramanı tek kürekli sandalıyla sulara açılırken bıçağıyla döşemeyi deler. Hiç İçin Metinler'de ise iyice yoksunlaşan, öznel ve nesnel tüm duyumlarını yitirmiş, sanrısal bir kimliği bile kalmamış anlatıcı, çelişkilerle, karşıtlıklarla dolu söylemini "hiçliğin içini oyarak" sürdürür. Beckett bu metinlerden, her türlü noktalama işaretini, sözdizimini, kısacası klasik edebiyatla tüm bağlarını koparacağı, anti-edebiyatın başyapıtı Acaba Nasıl'a ulaşacaktır.
Edebiyatın bu ödünsüz yazarıyla yüz yüze gelmeye cesaret edenlere...
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 160
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.