Semaver Sait Faik Abasıyanık

Semaver

Anlatmayı arzunun ötesinde ihtiyaç olarak gören, yazıya meftun ve mecbur bir kalem Sait Faik... Sembolik bir mekân olarak bellediği yazıya sığınarak, kaleme kâğıda sarılarak gün geçiren, anlatmasa deli olacak, yazmasa nefes alamayacak...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
67,50TL
Havale/EFT ile: 66,15TL
9786052655078
1346892
Semaver
Semaver
67.50

Anlatmayı arzunun ötesinde ihtiyaç olarak gören, yazıya meftun ve mecbur bir kalem Sait Faik... Sembolik bir mekân olarak bellediği yazıya sığınarak, kaleme kâğıda sarılarak gün geçiren, anlatmasa deli olacak, yazmasa nefes alamayacak bir yazı tiryakisi... Varoluş sorumluluğunu yazarak üstlenenlerden...

Yazarın ilk öykü kitabı olan Semaver’de (1936) söz konusu yazı tutkusunu görmek mümkün. Kitabın merkezinde ise “sevmek korkusu” bulunuyor. Çoğunlukla hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan muhtelif sevme girişimleri, sonraki adımları daha ürkek ve tekinsiz hâle getirse de karakterleri hiçbir zaman mutlak bir eylemsizliğe sürüklemiyor. Umut hep var!

Korkuya rağmen duvar örülmüyor bu metinlerde. Denize, adalara, balıkçılara, balıklara, serçelere, sözün özü yaşamın her türlüsüne kucak açılıyor.

“Anlaşıldı; ben bayrakları değil, insanları seviyorum. Öyleyse yuvarlak dünyanın üstünden akıp geçen yıldızlara bakan vapurlarda ömrüm geçecek. Bandırası her ne olursa olsun aşılandığım ve ekildiğim limanda dallarımı sallayarak her geçen vapuru selamlayacağım.”

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786052655078
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
136
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategoriler:

Anlatmayı arzunun ötesinde ihtiyaç olarak gören, yazıya meftun ve mecbur bir kalem Sait Faik... Sembolik bir mekân olarak bellediği yazıya sığınarak, kaleme kâğıda sarılarak gün geçiren, anlatmasa deli olacak, yazmasa nefes alamayacak bir yazı tiryakisi... Varoluş sorumluluğunu yazarak üstlenenlerden...

Yazarın ilk öykü kitabı olan Semaver’de (1936) söz konusu yazı tutkusunu görmek mümkün. Kitabın merkezinde ise “sevmek korkusu” bulunuyor. Çoğunlukla hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan muhtelif sevme girişimleri, sonraki adımları daha ürkek ve tekinsiz hâle getirse de karakterleri hiçbir zaman mutlak bir eylemsizliğe sürüklemiyor. Umut hep var!

Korkuya rağmen duvar örülmüyor bu metinlerde. Denize, adalara, balıkçılara, balıklara, serçelere, sözün özü yaşamın her türlüsüne kucak açılıyor.

“Anlaşıldı; ben bayrakları değil, insanları seviyorum. Öyleyse yuvarlak dünyanın üstünden akıp geçen yıldızlara bakan vapurlarda ömrüm geçecek. Bandırası her ne olursa olsun aşılandığım ve ekildiğim limanda dallarımı sallayarak her geçen vapuru selamlayacağım.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat