Son Misafir Şahbettin Ali

Son Misafir

Ali Amca ile Ahmet de geliyorlardı. Önlerine koştu, Ali Amca'nın elini öptü. Ahmet'le sarıldı. Ali Amca gülümseyerek “Hasan, hoş geldin, sefalar getirdin, yine hangi rüzgâr attı seni buraya?” dedi. Bir anda içindeki kızgınlık yok...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
49,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 6,23TL
9786050650778
1107448
Son Misafir
Son Misafir
49.00

Ali Amca ile Ahmet de geliyorlardı. Önlerine koştu, Ali Amca'nın elini öptü. Ahmet'le sarıldı. Ali Amca gülümseyerek “Hasan, hoş geldin, sefalar getirdin, yine hangi rüzgâr attı seni buraya?” dedi. Bir anda içindeki kızgınlık yok oldu gitti. Gülümseyerek “Valla Van'a hastaneye geldim. Yarın doktora gideceğim” dedi. Hep birlikte eve gittiler. İkinci kattaki dairenin kapısının önünde bir kova mandayoğurdu ile bir küçük bidon otlu peynir Hasan'ın hediyesi olarak onları bekliyordu.


“Son Misafir”


Kısa bir sessizlikten sonra sürdürdü konuşmasını. “Mevlana'nın güzel bir sözü var. O büyük bilge der ki, insan bazen dünyalara sığmaz, bazen de bir zerrede boğulur. Yani genişlikler de, darlıklar da, varlıklar da, yokluklar da biz insanlar içindir ve hepsi devirlerini tamamlar, geçip giderler. Nasıl ki hava bir an kapanır, kar, dolu, sağanak yağmur yağar sonra da açılıp masmavi pırıl pırıl olursa insan hayatı da öyledir. Bize düşen şey, sıkıntımız her ne ise onda boğulmamaktır.
Zaman pek çok derdin gerçek ilacıdır.” Kız sessizliğini korurken başını öne arkaya hafifçe sallayıponun dediklerini onayladı. Aralarında bir etkileşim oluşmuştu ama bu onun beklediği kadar güçlü bir etkileşim değildi.Bir süre sustular.


“İstanbul Bir Kadın Bir Kız”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786050650778
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ali Amca ile Ahmet de geliyorlardı. Önlerine koştu, Ali Amca'nın elini öptü. Ahmet'le sarıldı. Ali Amca gülümseyerek “Hasan, hoş geldin, sefalar getirdin, yine hangi rüzgâr attı seni buraya?” dedi. Bir anda içindeki kızgınlık yok oldu gitti. Gülümseyerek “Valla Van'a hastaneye geldim. Yarın doktora gideceğim” dedi. Hep birlikte eve gittiler. İkinci kattaki dairenin kapısının önünde bir kova mandayoğurdu ile bir küçük bidon otlu peynir Hasan'ın hediyesi olarak onları bekliyordu.


“Son Misafir”


Kısa bir sessizlikten sonra sürdürdü konuşmasını. “Mevlana'nın güzel bir sözü var. O büyük bilge der ki, insan bazen dünyalara sığmaz, bazen de bir zerrede boğulur. Yani genişlikler de, darlıklar da, varlıklar da, yokluklar da biz insanlar içindir ve hepsi devirlerini tamamlar, geçip giderler. Nasıl ki hava bir an kapanır, kar, dolu, sağanak yağmur yağar sonra da açılıp masmavi pırıl pırıl olursa insan hayatı da öyledir. Bize düşen şey, sıkıntımız her ne ise onda boğulmamaktır.
Zaman pek çok derdin gerçek ilacıdır.” Kız sessizliğini korurken başını öne arkaya hafifçe sallayıponun dediklerini onayladı. Aralarında bir etkileşim oluşmuştu ama bu onun beklediği kadar güçlü bir etkileşim değildi.Bir süre sustular.


“İstanbul Bir Kadın Bir Kız”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat