Cumhuriyet Kadını Latife Hanım S.Eriş Ülger

Cumhuriyet Kadını Latife Hanım

Bir tarafın sabrı diğer tarafın tahammülsüzlüğüyle çarpışmış, bir tarafın hoş görüsü diğer tarafın hırçınlığıyla mücadele etmiş, bir tarafın mutlu etme ve mutlu olma çabası diğer tarafın hükmetme duygusu karşısında...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
71,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,10TL
9786059398558
1102070
Cumhuriyet Kadını Latife Hanım
Cumhuriyet Kadını Latife Hanım
71.50

Bir tarafın sabrı diğer tarafın tahammülsüzlüğüyle çarpışmış, bir tarafın hoş görüsü diğer tarafın hırçınlığıyla mücadele etmiş, bir tarafın mutlu etme ve mutlu olma çabası diğer tarafın hükmetme duygusu karşısında çaresiz kalmıştır. Bu kısa evlilik sırasında Gazi Mustafa Kemal'in Latife Hanım'dan beklentisi, Türk kadınına örnek olmasıyla sınırlıydı. Gazi, geçmişte çok hırpalanmış, hak ve hukuku ayaklar altına alınmış olan Türk kadınına giyimi, hâl ve hareketi, bilgisi, kültürü ve eğitimi ile Latife Hanım'ın örnek olacağını sanmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın bu evlilikten daha fazla bir beklentisi de yoktu. Oysa Latife Hanım'ın, Mustafa Kemal Paşa'dan beklentisi hem çok farklı hem de sınırsızdı. İstekler ve beklentiler mutlaka ve mutlaka yerine getirilmesi gereken adeta birer emir haline dönüştüğü zaman, Gazi'nin karşı konulmaz iradesiyle karşılaşıyordu. İşte bu noktada da Latife Hanım'ın hiçbir zaman frenleyemediği taşkınlığı ve hırçınlığı ortaya çıkıyordu.


Evlenmelerinden çok kısa bir zaman sonra anlamını kaybeden bu beraberlik, sabrın ve tahammülün tükendiği bir günde, 22 Temmuz 1925'te resmen noktalanıyordu. Bu zaman içinde yaşanan üzücü, kırıcı ve tamiri mümkün olmayan olaylar her iki tarafı da uzun yıllar etkisi altına almıştır. Neticede anne Zübeyde Hanım'ın, annelik içgüdüsüyle hissedip, görüp, kelimeleştirdiği ve “Bu kız, benim paşa oğluma uygun değildir.” cümlesi, Salih (Bozok) Bey tarafından gerçeği yansıtmayan bir şekilde değiştirilip de “Bu kız benim paşa oğluma uygundur.” şeklinde oğul Mustafa Kemal Paşa'ya aktarılmasaydı, zaten bu evlilik gerçekleşmeyecek, bunca üzücü olayın hiçbirisi yaşanmayacaktı. Gazi'nin alışkanlıklarından ödün vermemiş olması, Latife Hanım'ın ise beklentilerinin ve bitmek bilmeyen isteklerinin yanı sıra hırçın ve kırıcı yapısı, bu evliliğin beraberliğe dönüşmesine, sabrın bittiği yerde de noktalanmasına neden olmuştur.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059398558
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Bir tarafın sabrı diğer tarafın tahammülsüzlüğüyle çarpışmış, bir tarafın hoş görüsü diğer tarafın hırçınlığıyla mücadele etmiş, bir tarafın mutlu etme ve mutlu olma çabası diğer tarafın hükmetme duygusu karşısında çaresiz kalmıştır. Bu kısa evlilik sırasında Gazi Mustafa Kemal'in Latife Hanım'dan beklentisi, Türk kadınına örnek olmasıyla sınırlıydı. Gazi, geçmişte çok hırpalanmış, hak ve hukuku ayaklar altına alınmış olan Türk kadınına giyimi, hâl ve hareketi, bilgisi, kültürü ve eğitimi ile Latife Hanım'ın örnek olacağını sanmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın bu evlilikten daha fazla bir beklentisi de yoktu. Oysa Latife Hanım'ın, Mustafa Kemal Paşa'dan beklentisi hem çok farklı hem de sınırsızdı. İstekler ve beklentiler mutlaka ve mutlaka yerine getirilmesi gereken adeta birer emir haline dönüştüğü zaman, Gazi'nin karşı konulmaz iradesiyle karşılaşıyordu. İşte bu noktada da Latife Hanım'ın hiçbir zaman frenleyemediği taşkınlığı ve hırçınlığı ortaya çıkıyordu.


Evlenmelerinden çok kısa bir zaman sonra anlamını kaybeden bu beraberlik, sabrın ve tahammülün tükendiği bir günde, 22 Temmuz 1925'te resmen noktalanıyordu. Bu zaman içinde yaşanan üzücü, kırıcı ve tamiri mümkün olmayan olaylar her iki tarafı da uzun yıllar etkisi altına almıştır. Neticede anne Zübeyde Hanım'ın, annelik içgüdüsüyle hissedip, görüp, kelimeleştirdiği ve “Bu kız, benim paşa oğluma uygun değildir.” cümlesi, Salih (Bozok) Bey tarafından gerçeği yansıtmayan bir şekilde değiştirilip de “Bu kız benim paşa oğluma uygundur.” şeklinde oğul Mustafa Kemal Paşa'ya aktarılmasaydı, zaten bu evlilik gerçekleşmeyecek, bunca üzücü olayın hiçbirisi yaşanmayacaktı. Gazi'nin alışkanlıklarından ödün vermemiş olması, Latife Hanım'ın ise beklentilerinin ve bitmek bilmeyen isteklerinin yanı sıra hırçın ve kırıcı yapısı, bu evliliğin beraberliğe dönüşmesine, sabrın bittiği yerde de noktalanmasına neden olmuştur.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat