Maddeci Sanata Karşı
Eroğlu kitabı hakkında şunları dile getirmekte: Sanatın “tinsel” boyutuyla ve onunla yakından bağıntılı “form” ve kapsamındaki “renk” gibi plastik unsurların içerdikleriyle yakından ilgilendiğim ve okurlarıma da elimden geldiğince bu ağırlıkta kitapları sunduğumu biliyorsunuz. Elinizdeki kitap da, küçük fakat etkili iki yazıyı bünyesinde barındırıyor: Birinci yazı Rudolf Steiner ve Wassily Kandinsky ilişkisini irdeliyor. Şöyle bir tezim vardır; hatırlayanlar olacaktır: Kandinsky'nin sanatı, Steiner'in tinselliğe yaklaşımları ve antropozofiyle bağıntıları fark edilmeden anlaşılamaz diye... Gerçekten de öyle olduğu bu yazı okunduğunda görülecektir... İkinci yazı birinci yazıyla hem bağıntılı hem de bağıntısız olarak değerlendirilip, okunabilir. Ancak ben, birinci ve temel yazının kitabın tam amacını yansıtmasından ötürü, ardından gelen bu yazıyı “Ek” bölüm altında sunmayı tercih ettim. Her iki yazının da “duyumsama ve sanat”, “derin his ve sanat”, “derin düşünce ve sanat”, “filozofik sezgi ve sanat”, vb ilişkileri bir şekilde sorguladığını ifade etmek mümkün ve o nedenle her iki yazı da satır aralarında öne çıkan vurgularıyla, ilgili okuru aldığı yol üzerinde düşündürecektir diye umuyorum...
(Tanıtım Bülteninden)
Eroğlu kitabı hakkında şunları dile getirmekte: Sanatın “tinsel” boyutuyla ve onunla yakından bağıntılı “form” ve kapsamındaki “renk” gibi plastik unsurların içerdikleriyle yakından ilgilendiğim ve okurlarıma da elimden geldiğince bu ağırlıkta kitapları sunduğumu biliyorsunuz. Elinizdeki kitap da, küçük fakat etkili iki yazıyı bünyesinde barındırıyor: Birinci yazı Rudolf Steiner ve Wassily Kandinsky ilişkisini irdeliyor. Şöyle bir tezim vardır; hatırlayanlar olacaktır: Kandinsky'nin sanatı, Steiner'in tinselliğe yaklaşımları ve antropozofiyle bağıntıları fark edilmeden anlaşılamaz diye... Gerçekten de öyle olduğu bu yazı okunduğunda görülecektir... İkinci yazı birinci yazıyla hem bağıntılı hem de bağıntısız olarak değerlendirilip, okunabilir. Ancak ben, birinci ve temel yazının kitabın tam amacını yansıtmasından ötürü, ardından gelen bu yazıyı “Ek” bölüm altında sunmayı tercih ettim. Her iki yazının da “duyumsama ve sanat”, “derin his ve sanat”, “derin düşünce ve sanat”, “filozofik sezgi ve sanat”, vb ilişkileri bir şekilde sorguladığını ifade etmek mümkün ve o nedenle her iki yazı da satır aralarında öne çıkan vurgularıyla, ilgili okuru aldığı yol üzerinde düşündürecektir diye umuyorum...
(Tanıtım Bülteninden)