Beyaz Atın Süvarisi Ramazan Yılmaz

Beyaz Atın Süvarisi

“Dizlerimin feri, gözlerimin nuru hatunum, narçiçeğikızımız Ayperi büyümüş.” “Ferace giydirelim, rüştüne erdi.” Benginaz Hatun, kaç zamandır bugünlerin telaşındaydı, kocasının duymayan tarafında söylendi: “Hey benim...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
48,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 6,35TL
Havale/EFT ile: 47,43TL
9786257536080
1168078
Beyaz Atın Süvarisi
Beyaz Atın Süvarisi
48.40

“Dizlerimin feri, gözlerimin nuru hatunum, narçiçeğikızımız Ayperi büyümüş.” “Ferace giydirelim, rüştüne erdi.” Benginaz Hatun, kaç zamandır bugünlerin telaşındaydı, kocasının duymayan tarafında söylendi: “Hey benim ağam, kızımız büyümesine büyüdü de biz büyüyemedik. Hani kızın ipek feracesi? Ulu kervan yollarının üstüne konduk diye pek yiğitleniyordun, ne oldu? Hani nerede kaldı senin ipek kervanları? İpek kervanı da ne ki, kaç yarınlar dün oldu, dirliğimize yolunu şaşırmış bir bezirgân uğramadı. Bu gidişle, ipek ferace şöyle dursun, kızın çeyizine el kadar ipek mendil koyamayız. Sahipsiz yurdun gönüllü muhafızı avanak Türkmen, bu akılla sen daha çok ipek kervanı beklersin…”

Mustan Bey, kadının zihninden geçenleri gözlerinden okudu: “Sen hep mor renklisini istiyordun ya, ak çadırdaki balyayı aç, feraceler yazma bohçanın içinde, beğendiğini giyinsin kızımız, biri de senin.”

“Ne zaman geldi Mustan, dünkü misafirler mi getirdi?” “Ben hatunumu üzer miyim, kuşların kanadında getirttim.”

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257536080
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
174
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Dizlerimin feri, gözlerimin nuru hatunum, narçiçeğikızımız Ayperi büyümüş.” “Ferace giydirelim, rüştüne erdi.” Benginaz Hatun, kaç zamandır bugünlerin telaşındaydı, kocasının duymayan tarafında söylendi: “Hey benim ağam, kızımız büyümesine büyüdü de biz büyüyemedik. Hani kızın ipek feracesi? Ulu kervan yollarının üstüne konduk diye pek yiğitleniyordun, ne oldu? Hani nerede kaldı senin ipek kervanları? İpek kervanı da ne ki, kaç yarınlar dün oldu, dirliğimize yolunu şaşırmış bir bezirgân uğramadı. Bu gidişle, ipek ferace şöyle dursun, kızın çeyizine el kadar ipek mendil koyamayız. Sahipsiz yurdun gönüllü muhafızı avanak Türkmen, bu akılla sen daha çok ipek kervanı beklersin…”

Mustan Bey, kadının zihninden geçenleri gözlerinden okudu: “Sen hep mor renklisini istiyordun ya, ak çadırdaki balyayı aç, feraceler yazma bohçanın içinde, beğendiğini giyinsin kızımız, biri de senin.”

“Ne zaman geldi Mustan, dünkü misafirler mi getirdi?” “Ben hatunumu üzer miyim, kuşların kanadında getirttim.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat