Senfoni C Minör Orhan Teoman Özdemir

Senfoni C Minör Zamansız Bir Aşk Üçlemesi 1. Kitap

Yinede dışarıdayım. Bu kokuyu seviyorum. Kanal kokusu bu. Ağır sanayicinin kirlettiği suyun kokusu bu. Çocukluğumun dere kokusunu anımsatıyor. Kahve sahibi Hamdi beyin kendini astığı söğüdün içinden çıktığı dere. Babamın...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
35,00TL
Havale/EFT ile: 34,30TL
9786055935009
617769
Senfoni C Minör
Senfoni C Minör Zamansız Bir Aşk Üçlemesi 1. Kitap
35.00

Yinede dışarıdayım. Bu kokuyu seviyorum. Kanal kokusu bu. Ağır sanayicinin kirlettiği suyun kokusu bu. Çocukluğumun dere kokusunu anımsatıyor. Kahve sahibi Hamdi beyin kendini astığı söğüdün içinden çıktığı dere. Babamın Kadıköy'deki evi bu derenin kenarındaydı. Yaz günleri yüzlerce kurbağanın katıldığı koronun yükseldiği Ağustos böceklerinin bu koroya eşlik ettiği ünlü Kurbağalıdere idi o dere. Oyun yapan bir koçun kıyı boyunca beni kovaladığı dere. Babamın gül bahçesinin altından geçen taşkına karşı bir kanal vardı dereye açılan. Yağmurda bu kanal bahçeyi basacak suyu dereye taşırdı. Çamurdan renklenen suyu erimiş çikolata rengiyle kalın künk ağzından dere suyuna köpürerek akardı.

Küçük, kendi boyutlarında bir çağlayan. Sofanın penceresinden bu heyecan verici suyun akışını izlerdim. Bu coşkuya katılan sadece ben değildim. Kargalar da bu şelale başına uçarak gelirler su ile gelen artıklar içinden avlanırlardı. Kuru ekmek parçaları, çer çöp bahtlarına ne çıkarsa. Yağmur sonrası sular azalınca künk içinde kalan su birikintilerinden kediler de su içerlerdi.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055935009
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
137
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Yinede dışarıdayım. Bu kokuyu seviyorum. Kanal kokusu bu. Ağır sanayicinin kirlettiği suyun kokusu bu. Çocukluğumun dere kokusunu anımsatıyor. Kahve sahibi Hamdi beyin kendini astığı söğüdün içinden çıktığı dere. Babamın Kadıköy'deki evi bu derenin kenarındaydı. Yaz günleri yüzlerce kurbağanın katıldığı koronun yükseldiği Ağustos böceklerinin bu koroya eşlik ettiği ünlü Kurbağalıdere idi o dere. Oyun yapan bir koçun kıyı boyunca beni kovaladığı dere. Babamın gül bahçesinin altından geçen taşkına karşı bir kanal vardı dereye açılan. Yağmurda bu kanal bahçeyi basacak suyu dereye taşırdı. Çamurdan renklenen suyu erimiş çikolata rengiyle kalın künk ağzından dere suyuna köpürerek akardı.

Küçük, kendi boyutlarında bir çağlayan. Sofanın penceresinden bu heyecan verici suyun akışını izlerdim. Bu coşkuya katılan sadece ben değildim. Kargalar da bu şelale başına uçarak gelirler su ile gelen artıklar içinden avlanırlardı. Kuru ekmek parçaları, çer çöp bahtlarına ne çıkarsa. Yağmur sonrası sular azalınca künk içinde kalan su birikintilerinden kediler de su içerlerdi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat