Dağlanan Küller Olcay Kasımoğlu

Dağlanan Küller

“Ekle Ömrünü ÖmrümeKızıl Gülün BüyüsüyleErisin Güneş TanecikleriEn Kara GecelerdeZifir Olsun Bakışları Kötü GözlerinCan DedikçeYar Değsin Ömrüme Ölümden Önce”İnsan onurunun ayaklar altında çiğnendiği, nefret...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
21,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 2,67TL
9786258053173
1185735
Dağlanan Küller
Dağlanan Küller
21.00

“Ekle Ömrünü Ömrüme
Kızıl Gülün Büyüsüyle
Erisin Güneş Tanecikleri
En Kara Gecelerde
Zifir Olsun Bakışları Kötü Gözlerin
Can Dedikçe
Yar Değsin Ömrüme Ölümden Önce”


İnsan onurunun ayaklar altında çiğnendiği, nefret söylemleriyle insanların kutuplaştığı; kıyımlar, hırslar, kılıç gibi yontuyorken ömrümüzü; şiirler savaşlara, savaşlar şiirlere ulanıyor.


İnsanlığın, şehirler dediği beton yığınları içine hapsedildiği, eşya edinme hastalığına tutulduğu bu zamanda, şairin içli ve hisli yolculuğuna kim çıkar, kim bunları kaleme alır?


Bugünün büyük zenginleri, güçlü liderleri yüz yıl sonra belki öyle veya böyle hatırlanacaklar. Ama beş yüz yıl sonra değil adları, ruhları bile bu diyarlarda olamayacak kadar unutulmuş olacaklar.


Dikkatini, emeğini, maddeden kurtulup ruhlarını özgürlüğe bırakmışların dizeleri, bin yıl sonra da hatırlanmayacak mı? Elbet hatırlanacak ve hatırlandığı gibi başka yolculukları, arayışları, düşünce ve merakları da beraberinde yolculuğa çıkaracaktır. Bu sebepten değil midir Homeros'un, Shakespeare'in, Vergilius'un, Nâzım'ın, Yaşar Kemal'in, Mimar Sinan'ın beden ölümlerinden sonra bile ruh ve eserleriyle yaşamaya devam etmeleri!



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258053173
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Ekle Ömrünü Ömrüme
Kızıl Gülün Büyüsüyle
Erisin Güneş Tanecikleri
En Kara Gecelerde
Zifir Olsun Bakışları Kötü Gözlerin
Can Dedikçe
Yar Değsin Ömrüme Ölümden Önce”


İnsan onurunun ayaklar altında çiğnendiği, nefret söylemleriyle insanların kutuplaştığı; kıyımlar, hırslar, kılıç gibi yontuyorken ömrümüzü; şiirler savaşlara, savaşlar şiirlere ulanıyor.


İnsanlığın, şehirler dediği beton yığınları içine hapsedildiği, eşya edinme hastalığına tutulduğu bu zamanda, şairin içli ve hisli yolculuğuna kim çıkar, kim bunları kaleme alır?


Bugünün büyük zenginleri, güçlü liderleri yüz yıl sonra belki öyle veya böyle hatırlanacaklar. Ama beş yüz yıl sonra değil adları, ruhları bile bu diyarlarda olamayacak kadar unutulmuş olacaklar.


Dikkatini, emeğini, maddeden kurtulup ruhlarını özgürlüğe bırakmışların dizeleri, bin yıl sonra da hatırlanmayacak mı? Elbet hatırlanacak ve hatırlandığı gibi başka yolculukları, arayışları, düşünce ve merakları da beraberinde yolculuğa çıkaracaktır. Bu sebepten değil midir Homeros'un, Shakespeare'in, Vergilius'un, Nâzım'ın, Yaşar Kemal'in, Mimar Sinan'ın beden ölümlerinden sonra bile ruh ve eserleriyle yaşamaya devam etmeleri!



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat