Deniz Görmemiş Çocuklar Nihat Gökmen

Deniz Görmemiş Çocuklar

Harran Ovası sıcaktan cayır cayır kavrulurken, bir kamyon, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Osmaniye'ye doğru bağıra bağıra gidiyor. … Kamyonun kasasında bir sürü insan, üç kuruş para kazanma derdinde… Aralarında çocuklar da var…Cansu...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,69TL
9786057934642
1052253
Deniz Görmemiş Çocuklar
Deniz Görmemiş Çocuklar
84.00

Harran Ovası sıcaktan cayır cayır kavrulurken, bir kamyon, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Osmaniye'ye doğru bağıra bağıra gidiyor. … Kamyonun kasasında bir sürü insan, üç kuruş para kazanma derdinde… Aralarında çocuklar da var…


Cansu ile Fırat, ilk kez ilçe sınırları dışına çıkıyorlar. Yeryüzünde başka dağların, ovaların, ırmakların ve insanların olduğunu gördükçe hayrete düşüyorlar…


Çukurova'da, yeşilin tonları arasında, kar beyazı pamuk tarlalarına ulaştıklarında, artık işbaşı vakti gelmiştir. Günlerce, haftalarca çalışıp yorulurlar; yanarlar, kavrulurlar. Yılanlar gibi kabuk değiştirirler. Toros Dağları'nın yanı başında; Ceyhan Irmağı'nın kıyısında, uçsuz bucaksız tarlalarda ırgat olmayı, ırgatlar gibi yaşamayı öğrenirler. Ve o çocuk yürekleriyle; eski bir bisiklet ve birkaç elbisenin hayali içinde, mutluluğa ve umuda yelken açarlar. Bir serüvenden ötekine; bazen düş kırıklığına, bazen isyanlara, bazen de cılız umutlara sarılırlar. Hiç bilmedikleri, düşleyemedikleri gizemli hayatları keşfederler. Ve en önemlisi, “özgürlüğün insan, insanın kitap olduğunu” anlamaya başlarlar.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057934642
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
120
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Harran Ovası sıcaktan cayır cayır kavrulurken, bir kamyon, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Osmaniye'ye doğru bağıra bağıra gidiyor. … Kamyonun kasasında bir sürü insan, üç kuruş para kazanma derdinde… Aralarında çocuklar da var…


Cansu ile Fırat, ilk kez ilçe sınırları dışına çıkıyorlar. Yeryüzünde başka dağların, ovaların, ırmakların ve insanların olduğunu gördükçe hayrete düşüyorlar…


Çukurova'da, yeşilin tonları arasında, kar beyazı pamuk tarlalarına ulaştıklarında, artık işbaşı vakti gelmiştir. Günlerce, haftalarca çalışıp yorulurlar; yanarlar, kavrulurlar. Yılanlar gibi kabuk değiştirirler. Toros Dağları'nın yanı başında; Ceyhan Irmağı'nın kıyısında, uçsuz bucaksız tarlalarda ırgat olmayı, ırgatlar gibi yaşamayı öğrenirler. Ve o çocuk yürekleriyle; eski bir bisiklet ve birkaç elbisenin hayali içinde, mutluluğa ve umuda yelken açarlar. Bir serüvenden ötekine; bazen düş kırıklığına, bazen isyanlara, bazen de cılız umutlara sarılırlar. Hiç bilmedikleri, düşleyemedikleri gizemli hayatları keşfederler. Ve en önemlisi, “özgürlüğün insan, insanın kitap olduğunu” anlamaya başlarlar.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat