Güneş Giderken
Necati Tosuner GÜNEŞ GİDERKEN'de yaşlanıyor olma duygusunu işliyor. Dün gibi gelen anıların eskidiği, tutkuların yıprandığı, telaşların boşuna olduğu, pişmanlıkların geride kaldığı, umutlara ulaşılamadığı fark edilse de, o...
9786053606727
650858
https://www.kitapzen.com/necati-tosuner/gunes-giderken.htm
Güneş Giderken
51.00
Necati Tosuner GÜNEŞ GİDERKEN'de yaşlanıyor olma duygusunu işliyor. Dün gibi gelen anıların eskidiği, tutkuların yıprandığı, telaşların boşuna olduğu, pişmanlıkların geride kaldığı, umutlara ulaşılamadığı fark edilse de, o yaşlanmayan yüreğin nasıl kıpırdandığını öykülüyor. Necati Tosuner bu öykülerde günlük olayları, bilinen duyguları, sıradan insanlık hallerini harikulade dil ustalığıyla ince ve kırılgan bir örgü haline getiriyor.
Mayısta, ağustos sıcakları başlamıştı. "Ey kısa ömrüm, nasıl geçersen geç!.." diyen ağustosböcekleri daha görünmemişti ama, karpuz çoktan çıkmıştı elbet, ve hemen de kabuğu denize düşmüştü. Evet, kış olunca ağustosböceği kalıyor muydu ki, gidip karıncanın kapısını çalsın!.. Peki, kışın karınca da mı kalmıyordu yoksa, kapıyı açacak... Kışın karınca kalmıyorsa, o "çalışkanlığın" ne anlamı olabilirdi?.. Ve o telaşların.. yiyecek diye delirmelerin?..
Necati Tosuner, GÜNEŞ GİDERKEN ile 1999'da SAİT FAİK HİKÂYE ARMAĞANI'nı kazandı.
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Kitabın Özellikleri
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
93
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Necati Tosuner GÜNEŞ GİDERKEN'de yaşlanıyor olma duygusunu işliyor. Dün gibi gelen anıların eskidiği, tutkuların yıprandığı, telaşların boşuna olduğu, pişmanlıkların geride kaldığı, umutlara ulaşılamadığı fark edilse de, o yaşlanmayan yüreğin nasıl kıpırdandığını öykülüyor. Necati Tosuner bu öykülerde günlük olayları, bilinen duyguları, sıradan insanlık hallerini harikulade dil ustalığıyla ince ve kırılgan bir örgü haline getiriyor.
Mayısta, ağustos sıcakları başlamıştı. "Ey kısa ömrüm, nasıl geçersen geç!.." diyen ağustosböcekleri daha görünmemişti ama, karpuz çoktan çıkmıştı elbet, ve hemen de kabuğu denize düşmüştü. Evet, kış olunca ağustosböceği kalıyor muydu ki, gidip karıncanın kapısını çalsın!.. Peki, kışın karınca da mı kalmıyordu yoksa, kapıyı açacak... Kışın karınca kalmıyorsa, o "çalışkanlığın" ne anlamı olabilirdi?.. Ve o telaşların.. yiyecek diye delirmelerin?..
Necati Tosuner, GÜNEŞ GİDERKEN ile 1999'da SAİT FAİK HİKÂYE ARMAĞANI'nı kazandı.
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.