Harf ve Et Mustafa Kılıçer

Harf ve Et

“Bir kadın olabilir miydi? Kadın olmak yine bir şeydi. Öncelikle bir şey olması gerekiyordu. Kadın olamayacak kadar yoktu. Hiç olmaya çalışan bir yokluktu onunki. Tek bir organın yokluğunu düşünebilecek kadar varsıl değildi.”harf ve...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,01TL
Havale/EFT ile: 82,32TL
9786257700382
1126499
Harf ve Et
Harf ve Et
84.00

“Bir kadın olabilir miydi? Kadın olmak yine bir şeydi. Öncelikle bir şey olması gerekiyordu. Kadın olamayacak kadar yoktu. Hiç olmaya çalışan bir yokluktu onunki. Tek bir organın yokluğunu düşünebilecek kadar varsıl değildi.”

harf ve et anıların sadakatinden şüphe ettikçe, anların gerçekliğini ve anlamını sorgulamaya başlayan, anlara da, onların peşine de eşlik eden, yargıladığı sözcüklerden kaçınamayarak dile mahpus, bunu ifade için de yine de dile mahkûm olan, fırlatıldığı dünyada yadırgı bir beden, bir ruh -aynı zamanda nesne ve eylem- olarak dünyaya gözlerini açıyor. Yaşamak’ı düşünen, düşünmek’i yaşayan bir kendi kendine konuşma, söylenme; bu söylenişte kimi zaman nesneler-duyular-eylemler dünyasında denenen zihin, kimi zaman da zihnin kanallarında denenen nesneler-duyular-eylemler dünyası. Varlığın zamanda ve uzamda olmaklığını vehimler, yarılmalar eşliğinde bir araştırma, belirli bir mesafeden hem de: Öfkeli ama bağırgan değil, azarlayıcı ama fısıltısı daha fazla… İşi çıldırmağa vardırmayan bir sayrılık halinin dili, kendine özgü bir dil. Belki de bir gölgenin eşiğinde persona dağılmakta yahut söndürülmekte.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257700382
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
114
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Bir kadın olabilir miydi? Kadın olmak yine bir şeydi. Öncelikle bir şey olması gerekiyordu. Kadın olamayacak kadar yoktu. Hiç olmaya çalışan bir yokluktu onunki. Tek bir organın yokluğunu düşünebilecek kadar varsıl değildi.”

harf ve et anıların sadakatinden şüphe ettikçe, anların gerçekliğini ve anlamını sorgulamaya başlayan, anlara da, onların peşine de eşlik eden, yargıladığı sözcüklerden kaçınamayarak dile mahpus, bunu ifade için de yine de dile mahkûm olan, fırlatıldığı dünyada yadırgı bir beden, bir ruh -aynı zamanda nesne ve eylem- olarak dünyaya gözlerini açıyor. Yaşamak’ı düşünen, düşünmek’i yaşayan bir kendi kendine konuşma, söylenme; bu söylenişte kimi zaman nesneler-duyular-eylemler dünyasında denenen zihin, kimi zaman da zihnin kanallarında denenen nesneler-duyular-eylemler dünyası. Varlığın zamanda ve uzamda olmaklığını vehimler, yarılmalar eşliğinde bir araştırma, belirli bir mesafeden hem de: Öfkeli ama bağırgan değil, azarlayıcı ama fısıltısı daha fazla… İşi çıldırmağa vardırmayan bir sayrılık halinin dili, kendine özgü bir dil. Belki de bir gölgenin eşiğinde persona dağılmakta yahut söndürülmekte.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat