Yeni
Endüstri İlişkilerinde Şiddet ve Makine Kırıcılık Mustafa Gökgöz

Endüstri İlişkilerinde Şiddet ve Makine Kırıcılık

Çalışma yaşamının tarihi, sanayi devrimine kadar geçen süreçte kölelik sisteminden, feodal dönemin serflerine, sonrasında da zanaatkârlara uzanmaktadır. Ancak sanayi devrimiyle birlikte sahip bulunduğu tek varlığı olan bedensel...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
77,44TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,15TL
Havale/EFT ile: 75,89TL
9786057240224
1327474
Endüstri İlişkilerinde Şiddet ve Makine Kırıcılık
Endüstri İlişkilerinde Şiddet ve Makine Kırıcılık
77.44

Çalışma yaşamının tarihi, sanayi devrimine kadar geçen süreçte kölelik sisteminden, feodal dönemin serflerine, sonrasında da zanaatkârlara uzanmaktadır. Ancak sanayi devrimiyle birlikte sahip bulunduğu tek varlığı olan bedensel gücünü satmak suretiyle geçimini temin eden işçilerin ortaya çıkmasıyla ‘işin şekli’ ve seyri tamamıyla değişmiştir.

Çatışma ve rekabet insanlığın doğasında bulunmaktadır ve bunun çalışma yaşamına yansımaları da tarih boyunca gözlenmektedir. Ancak teknolojik araçların üretim süreçlerinde yer almaya başlamasıyla birlikte, insanlar ilk kez rekabetle alt edemeyecekleri bir rakiple karşı karşıya gelmişlerdir. Söz konusu dönemde, yorulmayan, ücret beklemeyen, itiraz etmeyen, hatasız çalışan makineler işçilerin yerini almakta, bu durumda da insanlar ya işsiz kalmak ya da emeğin ucuz alternatiflerinin arayışında olan işverenlerin takdir ettiği düşük ücretler karşılığında çalışmak durumundaydılar. Henüz diğer hak arayış yöntemlerinin keşfedilmediği dönemlerde tercih edilen ve şiddet içeren üçüncü yol ‘başkaldırı’ ise bir grup işçinin işverenlerin kendi yerlerini almaları için işyerlerine kurdukları makineleri tahrip ederek, Hobsbawn’ın tabiriyle “isyan marifetiyle toplu pazarlığa ikna etme” yöntemlerine başvurmalarıdır.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786057240224
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur

Çalışma yaşamının tarihi, sanayi devrimine kadar geçen süreçte kölelik sisteminden, feodal dönemin serflerine, sonrasında da zanaatkârlara uzanmaktadır. Ancak sanayi devrimiyle birlikte sahip bulunduğu tek varlığı olan bedensel gücünü satmak suretiyle geçimini temin eden işçilerin ortaya çıkmasıyla ‘işin şekli’ ve seyri tamamıyla değişmiştir.

Çatışma ve rekabet insanlığın doğasında bulunmaktadır ve bunun çalışma yaşamına yansımaları da tarih boyunca gözlenmektedir. Ancak teknolojik araçların üretim süreçlerinde yer almaya başlamasıyla birlikte, insanlar ilk kez rekabetle alt edemeyecekleri bir rakiple karşı karşıya gelmişlerdir. Söz konusu dönemde, yorulmayan, ücret beklemeyen, itiraz etmeyen, hatasız çalışan makineler işçilerin yerini almakta, bu durumda da insanlar ya işsiz kalmak ya da emeğin ucuz alternatiflerinin arayışında olan işverenlerin takdir ettiği düşük ücretler karşılığında çalışmak durumundaydılar. Henüz diğer hak arayış yöntemlerinin keşfedilmediği dönemlerde tercih edilen ve şiddet içeren üçüncü yol ‘başkaldırı’ ise bir grup işçinin işverenlerin kendi yerlerini almaları için işyerlerine kurdukları makineleri tahrip ederek, Hobsbawn’ın tabiriyle “isyan marifetiyle toplu pazarlığa ikna etme” yöntemlerine başvurmalarıdır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat