Yüksek Bulutlar Altında Muharrem Uçan

Yüksek Bulutlar Altında İmamı Hasan ve İmam Hüseyin'in Çocukluğu

Ceylan en önde Hz. Muhammed Mustafa'nın yanına geldi. Herkesin anlayacağı bir şekilde şöyle dedi:"Ey Allah'ın Elçisi' Benim iki tane yavrum vardı. Onlardan birini bir avcı yakalayarak size getirdi. Diğeri de bana kalmıştı. Avcının alıp...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
88,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,54TL
Havale/EFT ile: 86,24TL
9786059629027
856659
Yüksek Bulutlar Altında
Yüksek Bulutlar Altında İmamı Hasan ve İmam Hüseyin'in Çocukluğu
88.00

Ceylan en önde Hz. Muhammed Mustafa'nın yanına geldi. Herkesin anlayacağı bir şekilde şöyle dedi:

"Ey Allah'ın Elçisi' Benim iki tane yavrum vardı. Onlardan birini bir avcı yakalayarak size getirdi. Diğeri de bana kalmıştı. Avcının alıp götürdüğü yavrumun acısı ve hasretiyle yanan kalbimi bu yanımdaki yavrumla avutuyordum. Bu yavruma süt vermekle meşgulken bir nida duydum. Şöyle deniliyordu:

'Ey ceylan! Acele et ve bu yavrunu Allah'ın Elçisine ulaştır. Çünkü şuan Hüseyin, Allah'ın Elçisinin yanında neredeyse ağlamak üzeredir. Onun bu halinden dolayı yerde ve gökte bulunan bütün melekler başlarını ibadet yerlerinden dışarı çıkarmış, şaşkınlıkla bu olayı seyretmektedirler. Eğer Hüseyin ağlarsa, Allah'ın yarattığı her şey ağlayacaktır. Ey ceylan! Hüseyin'in gözyaşı akmadan yetiş. Ayrıca bu kurdu sana musallat ediyorum ki eğer zamanında Allah'ın Elçisine ulaşaamzsan senin yavrunu yiyecektir.'

Ey Allah'ın Elçisi! Ben uzun yoldan geliyorum. Hüseyin ağlamasın diye yeryüzü benden daha sabırsızdı; sana zamanında varabilmem için ayaklarımın altından kayıyordu. Şükürler olsun ki Rabbime şuan huzurunuzdayım. Hüseyin'in gözyaşı akmadan huzurunuza ulaştım."

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059629027
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
72
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ceylan en önde Hz. Muhammed Mustafa'nın yanına geldi. Herkesin anlayacağı bir şekilde şöyle dedi:

"Ey Allah'ın Elçisi' Benim iki tane yavrum vardı. Onlardan birini bir avcı yakalayarak size getirdi. Diğeri de bana kalmıştı. Avcının alıp götürdüğü yavrumun acısı ve hasretiyle yanan kalbimi bu yanımdaki yavrumla avutuyordum. Bu yavruma süt vermekle meşgulken bir nida duydum. Şöyle deniliyordu:

'Ey ceylan! Acele et ve bu yavrunu Allah'ın Elçisine ulaştır. Çünkü şuan Hüseyin, Allah'ın Elçisinin yanında neredeyse ağlamak üzeredir. Onun bu halinden dolayı yerde ve gökte bulunan bütün melekler başlarını ibadet yerlerinden dışarı çıkarmış, şaşkınlıkla bu olayı seyretmektedirler. Eğer Hüseyin ağlarsa, Allah'ın yarattığı her şey ağlayacaktır. Ey ceylan! Hüseyin'in gözyaşı akmadan yetiş. Ayrıca bu kurdu sana musallat ediyorum ki eğer zamanında Allah'ın Elçisine ulaşaamzsan senin yavrunu yiyecektir.'

Ey Allah'ın Elçisi! Ben uzun yoldan geliyorum. Hüseyin ağlamasın diye yeryüzü benden daha sabırsızdı; sana zamanında varabilmem için ayaklarımın altından kayıyordu. Şükürler olsun ki Rabbime şuan huzurunuzdayım. Hüseyin'in gözyaşı akmadan huzurunuza ulaştım."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat