Bir Cinim Olsa Muhammet Emin Aktaş

Bir Cinim Olsa

Şehir merkezinden uzak ağaçlıkların içinde küçük bir evde doğdum. Gece oldu mu yabani hayvan sesleri, cırcır böcekleri, rüzgar uğultusu, yaprak kıpırtısından ürkerdik bazen. Sağ olsun büyüklerimiz de bu ürpertiyi amansız...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
72,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,16TL
9786052964460
895456
Bir Cinim Olsa
Bir Cinim Olsa
72.00

Şehir merkezinden uzak ağaçlıkların içinde küçük bir evde doğdum. Gece oldu mu yabani hayvan sesleri, cırcır böcekleri, rüzgar uğultusu, yaprak kıpırtısından ürkerdik bazen. Sağ olsun büyüklerimiz de bu ürpertiyi amansız korkulara çevirmede pek mahirdiler.


“Gece çişini dışarıda yapma, ıslık öttürme, şarkı söyleme cin çarpar…” diyerek korkularımıza korku katarlardı.


Ayet'el Kürsi'yi yedi kere okuyup yatacağımız yerin etrafına daire şeklinde üflerdik. Gece tuvalete dışarı çıktığımızda insan olsun, hayvan olsun önce ayaklarına bakardık ters mi diye. Allah uzun ömür versin babam da böyle şeylere çok inanırdı. Muskalar, rukyeler üzerimden hiç eksik olmazdı. “Falanca hocanın cinleri varmış suya bakıp her şeyi biliyormuş üzerine salarsa çarpılırsın, erliğini bile yitirirsin, dellenirsin ha” dediklerini çokça duymuşumdur çevremden…


“Cin” dediğimizde bile çok kere “Aman adını anma! Üç harfliler de! Çarpılırsın maazallah!” karşılığını çok kere almışımdır. Halbuki cin kelimesi Arapça kökenli olup aslı “cinn” dir. Yani üç harfli değil dört harflidir. Cinlerden olan şeytan Türkçe altı, Arapça beş harflidir. Keza İblis de beş harflidir.


Neden kimse şeytana "Beş harfli" demiyor ve ismini zikretmekten de korkmuyor, oysa "en çok korkulması gereken" bir cin türü varsa o da şeytanlardır.



(Tanıtım Bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052964460
Boyut:
13 x 19,5
Sayfa Sayısı:
77
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Şehir merkezinden uzak ağaçlıkların içinde küçük bir evde doğdum. Gece oldu mu yabani hayvan sesleri, cırcır böcekleri, rüzgar uğultusu, yaprak kıpırtısından ürkerdik bazen. Sağ olsun büyüklerimiz de bu ürpertiyi amansız korkulara çevirmede pek mahirdiler.


“Gece çişini dışarıda yapma, ıslık öttürme, şarkı söyleme cin çarpar…” diyerek korkularımıza korku katarlardı.


Ayet'el Kürsi'yi yedi kere okuyup yatacağımız yerin etrafına daire şeklinde üflerdik. Gece tuvalete dışarı çıktığımızda insan olsun, hayvan olsun önce ayaklarına bakardık ters mi diye. Allah uzun ömür versin babam da böyle şeylere çok inanırdı. Muskalar, rukyeler üzerimden hiç eksik olmazdı. “Falanca hocanın cinleri varmış suya bakıp her şeyi biliyormuş üzerine salarsa çarpılırsın, erliğini bile yitirirsin, dellenirsin ha” dediklerini çokça duymuşumdur çevremden…


“Cin” dediğimizde bile çok kere “Aman adını anma! Üç harfliler de! Çarpılırsın maazallah!” karşılığını çok kere almışımdır. Halbuki cin kelimesi Arapça kökenli olup aslı “cinn” dir. Yani üç harfli değil dört harflidir. Cinlerden olan şeytan Türkçe altı, Arapça beş harflidir. Keza İblis de beş harflidir.


Neden kimse şeytana "Beş harfli" demiyor ve ismini zikretmekten de korkmuyor, oysa "en çok korkulması gereken" bir cin türü varsa o da şeytanlardır.



(Tanıtım Bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat