Cimri - Kırmızı Kedi Klasikler
Harpagon adı cimrilikle özdeşleşmiştir adeta. Ama Molière bize sadece cimri değil, bencil, despot, düşüncesiz, para için çocuklarının mutluluğunu bile göz ardı eden, paraya esir bir burjuva karakter çizer ve her zamanki gibi genciyle de yaşlısıyla da, uşağıyla da asiliyle de dalgasını geçer. İnsanlığın gülünç ve zavallı panoramasını beş perdeye sığdırır. Aradan geçen yüzyıllara rağmen hiç değişmeyen bir gerçeği dönüp dönüp yüzümüze vurur; paranın insanın kişiliğini nasıl zehirleyip köle ettiğini… “Nah şuraya yazıyorum, bu adamın canını alırsın parasını alamazsın. Paranın lafını açtın mı damarı tutar, hem de öyle bir tutar ki adamı canından bezdirir. Gebersen de kılını kıpırdatmaz, acıması yoktur. Diyeceğim o ki şanmış, şöhretmiş, şerefmiş vız gelir tırıs gider bu herife. Onun derdi günü paradır. Biri karşısına dikilip para istedi mi inmeler iner yüreğine. Para dedin mi, kalbini deşersin, ciğerini sökersin, canevinden vurursun.”
(Tanıtım Bülteninden)
Harpagon adı cimrilikle özdeşleşmiştir adeta. Ama Molière bize sadece cimri değil, bencil, despot, düşüncesiz, para için çocuklarının mutluluğunu bile göz ardı eden, paraya esir bir burjuva karakter çizer ve her zamanki gibi genciyle de yaşlısıyla da, uşağıyla da asiliyle de dalgasını geçer. İnsanlığın gülünç ve zavallı panoramasını beş perdeye sığdırır. Aradan geçen yüzyıllara rağmen hiç değişmeyen bir gerçeği dönüp dönüp yüzümüze vurur; paranın insanın kişiliğini nasıl zehirleyip köle ettiğini… “Nah şuraya yazıyorum, bu adamın canını alırsın parasını alamazsın. Paranın lafını açtın mı damarı tutar, hem de öyle bir tutar ki adamı canından bezdirir. Gebersen de kılını kıpırdatmaz, acıması yoktur. Diyeceğim o ki şanmış, şöhretmiş, şerefmiş vız gelir tırıs gider bu herife. Onun derdi günü paradır. Biri karşısına dikilip para istedi mi inmeler iner yüreğine. Para dedin mi, kalbini deşersin, ciğerini sökersin, canevinden vurursun.”
(Tanıtım Bülteninden)