Film Şeridi Gibi
İnsanı anlamak dinlediğinde, konuştuğunda, dansında, bedeninde, yazdığında, bestesinde, şiirinde. Kimi zaman izlemek sadece susuşunu duruşunu, oturmasını kalkmasını gözlerini ellerini.
Hissetmek onu ve duygularını analiz etmek size verdiği pozlardan. Sonra yardım etmek, ilgilenmek, empati kurmak, yargılamamak, anlayış göstermek, destek olmak. İnsana insanca değer vermek.
İnsan olarak duygularımızı ifade etmek için bazen yardımcı unsurlara başvurabiliriz. Bunlardan bazıları müzik, dans, şiir, resimdir. Profesyonel olarak bir uğraş haline getirmenin dışında amatörce içinden geldiği gibi kulağına gelen ezgilerle dans etmek ya da şarkı söylemek bir deşarj şeklidir.
İçinizden dolup taşan duygulara belki de bir anlam yüklemek istersiniz yazarsınız şiir olur.
Ben duygularımı satırlara dökmeyi seçtim. Birilerinin duygularına dokunacağımı gönül tellerini titreteceğimi ümit ettim. Düşünsenize bir acı çekiyorsunuz bunun sadece kendi başınıza geldiğini düşünüp o acının tarifini bulamıyorsunuz ama sonra bir bakmışsınız ki yazdığım bir şiirin ya da yazının satırlarında sizin duygularınız akıp gidiyor, kendinizi buluyorsunuz. Ben kimi gün bir dostumun yaşanmışlığının kimi gün kendimin kimi gün de bir fotoğrafın dili oldum. Bu beni mutlu etti ve okuyan gönül dostlarını da mutlu edeceğini, alem içinde başka
alemlerin de var olduğunu bilmenin onlara da iyi geleceğini düşündüm.
Belki bir gün sizinle de bir şiirin satırlarında bir şarkının sözlerinde buluşuruz. Kendiniz yazarsınız belki o satırlara konuk olmak bana düşer. Kendimi iyi hissederim sarıp sarmalamayı verir duygularınız en yakın dost gibi. Bir merhem çalar o an kanayan yaralara belli mi olur? Belki de bir sevinç çiçeği açar yüreğimin tam ortasında kim bilir? Bir gün bir yerde duygularımızla konuşmayı ümit ediyorum.
Çünkü söylemediğin sözler, gidemediğin yollar, tutamadığın eller için vakit çok geç olabiliyor işte.
Ne söz duyacak kulak ne tutulacak el ne de gidecek yol buluyorsun.
Bir anda eksik kalabiliyorsun dünyada
Eşinin o son sözüyle
Kızının o son isteğiyle
Oğlunun o son bakışıyla
Annenin o bekleyişiyle
İçinde bin pişmanlıkla eksik kalabiliyorsun işte
Sonra yok, sonrası yok
Belki yok, ertesi yok
(Tanıtım Bülteninden)
İnsanı anlamak dinlediğinde, konuştuğunda, dansında, bedeninde, yazdığında, bestesinde, şiirinde. Kimi zaman izlemek sadece susuşunu duruşunu, oturmasını kalkmasını gözlerini ellerini.
Hissetmek onu ve duygularını analiz etmek size verdiği pozlardan. Sonra yardım etmek, ilgilenmek, empati kurmak, yargılamamak, anlayış göstermek, destek olmak. İnsana insanca değer vermek.
İnsan olarak duygularımızı ifade etmek için bazen yardımcı unsurlara başvurabiliriz. Bunlardan bazıları müzik, dans, şiir, resimdir. Profesyonel olarak bir uğraş haline getirmenin dışında amatörce içinden geldiği gibi kulağına gelen ezgilerle dans etmek ya da şarkı söylemek bir deşarj şeklidir.
İçinizden dolup taşan duygulara belki de bir anlam yüklemek istersiniz yazarsınız şiir olur.
Ben duygularımı satırlara dökmeyi seçtim. Birilerinin duygularına dokunacağımı gönül tellerini titreteceğimi ümit ettim. Düşünsenize bir acı çekiyorsunuz bunun sadece kendi başınıza geldiğini düşünüp o acının tarifini bulamıyorsunuz ama sonra bir bakmışsınız ki yazdığım bir şiirin ya da yazının satırlarında sizin duygularınız akıp gidiyor, kendinizi buluyorsunuz. Ben kimi gün bir dostumun yaşanmışlığının kimi gün kendimin kimi gün de bir fotoğrafın dili oldum. Bu beni mutlu etti ve okuyan gönül dostlarını da mutlu edeceğini, alem içinde başka
alemlerin de var olduğunu bilmenin onlara da iyi geleceğini düşündüm.
Belki bir gün sizinle de bir şiirin satırlarında bir şarkının sözlerinde buluşuruz. Kendiniz yazarsınız belki o satırlara konuk olmak bana düşer. Kendimi iyi hissederim sarıp sarmalamayı verir duygularınız en yakın dost gibi. Bir merhem çalar o an kanayan yaralara belli mi olur? Belki de bir sevinç çiçeği açar yüreğimin tam ortasında kim bilir? Bir gün bir yerde duygularımızla konuşmayı ümit ediyorum.
Çünkü söylemediğin sözler, gidemediğin yollar, tutamadığın eller için vakit çok geç olabiliyor işte.
Ne söz duyacak kulak ne tutulacak el ne de gidecek yol buluyorsun.
Bir anda eksik kalabiliyorsun dünyada
Eşinin o son sözüyle
Kızının o son isteğiyle
Oğlunun o son bakışıyla
Annenin o bekleyişiyle
İçinde bin pişmanlıkla eksik kalabiliyorsun işte
Sonra yok, sonrası yok
Belki yok, ertesi yok
(Tanıtım Bülteninden)