Bıçak Islığı
“Karanlık her zaman kötü değildir. Aradığın şey bir unutma bahçesi ise karanlıktaniyisi yoktur. Kaybolur gidersin siyah perdenin arasından. Gördüğün yok, görenin yok...Bir de zihnine çekebilirsen karanlığın perdesini mesele tamamdır. Unutmak içinbeyninin dehlizlerini karanlığın uykusuna yatırman gerek en başta. Sonra beynin uyur,sonra sen uyursun; nihayet uyursun. Demek ki artık başarabilmişsindir unutmayı,demek ki artık karanlığın dinginliğini ruhuna yedirmişsindir. Korkular yok yalnızcakaranlıkta, korkularından kaçıp sığınacağın bir ağaç kovuğu olur bazen karanlık.”
İstanbul Boğazı'nda gece yarısı...
Bir tabut, bir kayık gibi gecenin karanlık dehlizlerinde ağır ağır süzülüyor... Tabuttabulunan kadın ve adam, türlü maceralardan sonra nefeslendikleri bir anda,gökyüzündeki sonsuzluğu, yıldızları seyrediyorlar. “Mezara günahlarınla git amapişmanlıklarınla gitme” diyerek çıktıkları bu yolda, emin oldukları tek bir şey vardı, oda vicdan rahatlığı.
Aşiyan Mezarlığı'ndaki bir çello kutusunda bulunan bebek cesediyle başlayan olaylarzinciri, ana karakterler Kostik, Leyla, Cinli ve Zehir etrafında gelişen sürükleyicikurgu ile devam ediyor. Mesut Çiftci'nin ikinci kitabı Bıçak Islığı, eşsiz hikâyesiyleokuyucusunu satır aralarında kaybolmaya davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
“Karanlık her zaman kötü değildir. Aradığın şey bir unutma bahçesi ise karanlıktaniyisi yoktur. Kaybolur gidersin siyah perdenin arasından. Gördüğün yok, görenin yok...Bir de zihnine çekebilirsen karanlığın perdesini mesele tamamdır. Unutmak içinbeyninin dehlizlerini karanlığın uykusuna yatırman gerek en başta. Sonra beynin uyur,sonra sen uyursun; nihayet uyursun. Demek ki artık başarabilmişsindir unutmayı,demek ki artık karanlığın dinginliğini ruhuna yedirmişsindir. Korkular yok yalnızcakaranlıkta, korkularından kaçıp sığınacağın bir ağaç kovuğu olur bazen karanlık.”
İstanbul Boğazı'nda gece yarısı...
Bir tabut, bir kayık gibi gecenin karanlık dehlizlerinde ağır ağır süzülüyor... Tabuttabulunan kadın ve adam, türlü maceralardan sonra nefeslendikleri bir anda,gökyüzündeki sonsuzluğu, yıldızları seyrediyorlar. “Mezara günahlarınla git amapişmanlıklarınla gitme” diyerek çıktıkları bu yolda, emin oldukları tek bir şey vardı, oda vicdan rahatlığı.
Aşiyan Mezarlığı'ndaki bir çello kutusunda bulunan bebek cesediyle başlayan olaylarzinciri, ana karakterler Kostik, Leyla, Cinli ve Zehir etrafında gelişen sürükleyicikurgu ile devam ediyor. Mesut Çiftci'nin ikinci kitabı Bıçak Islığı, eşsiz hikâyesiyleokuyucusunu satır aralarında kaybolmaya davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)