Gümüş Patenler
İlk kez 1865 yılında yayımlanan bu klasik eser, yazarın sözleriyle belirtirsek eğer, bir seyahatnamenin öğretici yanlarını bir aile hikâyesiyle harmanlamaktadır. Hikâyemiz Hollanda'da geçtiği için öykü boyunca Hollanda ve Hollandalıların âdetleri canlı bir şekilde betimlenmiştir. Okur böylece yaşayan kahramanlar aracılığıyla başka bir ülkeyle ve o ülkenin kültürüyle tanışmakta, öte yandan bazı değerlerin farklı kültürlerde de aynı kaldığına, yani evrenselliğine tanıklık etmektedir.
Hikâyemizin kahramanları Hans ve Gretel kardeşler, babalarının başına gelen korkunç iş kazası ve içinde bulundukları yoksulluk nedeniyle zorluklara göğüs geren, onurlu ve çalışkan çocuklardır. Annelerine ellerinden geldiğince yardım etmekte, aklı yerinde olmayan babalarına da bakarak hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Derken o yıl aralık ayında bir paten yarışması yapılacağını ve kazanana bir gümüş paten verileceğini duyarlar. O güne dek sadece kendi yaptıkları eğreti tahta patenlerle kayan iki kardeş için yarışmaya katılmak bile hayaldir. Tıpkı babalarının bir gün iyileşmesi gibi… Ama iyilik ve iyi niyet var olduğu, insan azmetmekten vazgeçmediği sürece hiçbir şey imkânsız değildir.
(Tanıtım Bülteninden)
İlk kez 1865 yılında yayımlanan bu klasik eser, yazarın sözleriyle belirtirsek eğer, bir seyahatnamenin öğretici yanlarını bir aile hikâyesiyle harmanlamaktadır. Hikâyemiz Hollanda'da geçtiği için öykü boyunca Hollanda ve Hollandalıların âdetleri canlı bir şekilde betimlenmiştir. Okur böylece yaşayan kahramanlar aracılığıyla başka bir ülkeyle ve o ülkenin kültürüyle tanışmakta, öte yandan bazı değerlerin farklı kültürlerde de aynı kaldığına, yani evrenselliğine tanıklık etmektedir.
Hikâyemizin kahramanları Hans ve Gretel kardeşler, babalarının başına gelen korkunç iş kazası ve içinde bulundukları yoksulluk nedeniyle zorluklara göğüs geren, onurlu ve çalışkan çocuklardır. Annelerine ellerinden geldiğince yardım etmekte, aklı yerinde olmayan babalarına da bakarak hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Derken o yıl aralık ayında bir paten yarışması yapılacağını ve kazanana bir gümüş paten verileceğini duyarlar. O güne dek sadece kendi yaptıkları eğreti tahta patenlerle kayan iki kardeş için yarışmaya katılmak bile hayaldir. Tıpkı babalarının bir gün iyileşmesi gibi… Ama iyilik ve iyi niyet var olduğu, insan azmetmekten vazgeçmediği sürece hiçbir şey imkânsız değildir.
(Tanıtım Bülteninden)