Ben Denizlerden Hangisiyim? M. Fatih Kutlubay

Ben Denizlerden Hangisiyim?

Kitap Tanıtım Yazısı: M. Fatih Kutlubay'ın hikâyelerinde bugünle dün arasında ne kadar kapı varsa bir bir açılıyor. Zamanlararası bir yolculuğun anahtarı da kimi zaman İskender'in aynası kimi zaman rüyalar oluyor. Geçmiş zamanın...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
73,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,35TL
9786257014946
1122781
Ben Denizlerden Hangisiyim?
Ben Denizlerden Hangisiyim?
73.50

Kitap Tanıtım Yazısı: M. Fatih Kutlubay'ın hikâyelerinde bugünle dün arasında ne kadar kapı varsa bir bir açılıyor. Zamanlararası bir yolculuğun anahtarı da kimi zaman İskender'in aynası kimi zaman rüyalar oluyor. Geçmiş zamanın şarkısı, bir kez daha duyuluyor. Denizci Hernan Cortés, Tenoçtitlan'ı bir kez daha yerle bir ediyor. Göğün sonsuz direkleri Mûrgzar ve Mâhizar'ın eteklerinde kahveler yapılıyor, kumlar dökülüyor, fallar bakılıyor. Tuz nehrine ve bal kuyusuna doğru çetin bir yolculuk başlıyor. M. Fatih Kutlubay, hikâyesi büyük büyük dağların ardında kalmış halklar için bir destan yazıyor. Geçip giden günler ve Elbruz Dağı'nın ötesindeki yurtlar için. Geçmiş zaman; büyük Nart meclisinin yeniden toplanmasıyla, ejderha Blago'nun unutulmayan lanetiyle, kaç bin yıllık törelerin -acı da olsaişletilmesiyle yeniden kuruluyor. Karaçaylılar, Almanlar ve Rusların arasında kalınca, trenler dolu gidip boş gelince Giray da bir teselli bulmak için ninesinin anlattığı masalları hatırlıyor. Tıpkı Kutlubay'ın yaptığı gibi. Zaman, şarkısını bu sefer -unutulmasın diye- dağların ardında kalmış hikâyeler için söylüyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257014946
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
92
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Kitap Tanıtım Yazısı: M. Fatih Kutlubay'ın hikâyelerinde bugünle dün arasında ne kadar kapı varsa bir bir açılıyor. Zamanlararası bir yolculuğun anahtarı da kimi zaman İskender'in aynası kimi zaman rüyalar oluyor. Geçmiş zamanın şarkısı, bir kez daha duyuluyor. Denizci Hernan Cortés, Tenoçtitlan'ı bir kez daha yerle bir ediyor. Göğün sonsuz direkleri Mûrgzar ve Mâhizar'ın eteklerinde kahveler yapılıyor, kumlar dökülüyor, fallar bakılıyor. Tuz nehrine ve bal kuyusuna doğru çetin bir yolculuk başlıyor. M. Fatih Kutlubay, hikâyesi büyük büyük dağların ardında kalmış halklar için bir destan yazıyor. Geçip giden günler ve Elbruz Dağı'nın ötesindeki yurtlar için. Geçmiş zaman; büyük Nart meclisinin yeniden toplanmasıyla, ejderha Blago'nun unutulmayan lanetiyle, kaç bin yıllık törelerin -acı da olsaişletilmesiyle yeniden kuruluyor. Karaçaylılar, Almanlar ve Rusların arasında kalınca, trenler dolu gidip boş gelince Giray da bir teselli bulmak için ninesinin anlattığı masalları hatırlıyor. Tıpkı Kutlubay'ın yaptığı gibi. Zaman, şarkısını bu sefer -unutulmasın diye- dağların ardında kalmış hikâyeler için söylüyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat