Yunus Emre Aslında Ne Dedi? Kenan Göçer

Yunus Emre Aslında Ne Dedi?

Kenan Göçer’in Anadolu tasavvuf tarihine, özellikle de Yunus’a, düşünsel bir deney olarak Kojin Karatani’den esinlenerek geliştirip uyguladığı üç hatlı yaklaşım, konuya tasavvufi meşreplerin iktisadi konumlanmalarının ne...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
96,80TL
Havale/EFT ile: 94,86TL
9786057034618
1153928
Yunus Emre Aslında Ne Dedi?
Yunus Emre Aslında Ne Dedi?
96.80

Kenan Göçer’in Anadolu tasavvuf tarihine, özellikle de Yunus’a, düşünsel bir deney olarak Kojin Karatani’den esinlenerek geliştirip uyguladığı üç hatlı yaklaşım, konuya tasavvufi meşreplerin iktisadi konumlanmalarının ne olabileceği hakkında beklenmedik bir açıdan ışık tutuyor. Kanımca bu, verimli ve zihin açıcı bir deney. Hem Yunus’un hem de gezgin ya da yerleşik derviş takımlarının ekonomi-politik konumları hakkında düşünmek, elde yeterli veri olmadığı dönemlerde bile metinleri aklımızdaki sorulara cevap verecek şekilde “konuşturabilmemiz” için bize yeni ufuklar açıyor.

Bir tarihçi olarak beni, özellikle Göçer’in, birikimin dağıtılma alanları (benlik, madde, anlam-mantık, statü-itibar ve dil/lisan) konusunda söyledikleri düşündürdü ve düşündürecek. Şimdilik kendi adıma bu gözle bakıldığında yalnız melametîliğin değil, sûfîlik ve gezgin dervişliğin de yer yer değişik düzeylerde birikimi dağıtma, tam anlamıyla dağıtma olmasa da kırma, çatlatma, aza indirme veya en azından sorgulama potansiyeli taşıdığını söylemekle yetineyim.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786057034618
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
95
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2023-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Kenan Göçer’in Anadolu tasavvuf tarihine, özellikle de Yunus’a, düşünsel bir deney olarak Kojin Karatani’den esinlenerek geliştirip uyguladığı üç hatlı yaklaşım, konuya tasavvufi meşreplerin iktisadi konumlanmalarının ne olabileceği hakkında beklenmedik bir açıdan ışık tutuyor. Kanımca bu, verimli ve zihin açıcı bir deney. Hem Yunus’un hem de gezgin ya da yerleşik derviş takımlarının ekonomi-politik konumları hakkında düşünmek, elde yeterli veri olmadığı dönemlerde bile metinleri aklımızdaki sorulara cevap verecek şekilde “konuşturabilmemiz” için bize yeni ufuklar açıyor.

Bir tarihçi olarak beni, özellikle Göçer’in, birikimin dağıtılma alanları (benlik, madde, anlam-mantık, statü-itibar ve dil/lisan) konusunda söyledikleri düşündürdü ve düşündürecek. Şimdilik kendi adıma bu gözle bakıldığında yalnız melametîliğin değil, sûfîlik ve gezgin dervişliğin de yer yer değişik düzeylerde birikimi dağıtma, tam anlamıyla dağıtma olmasa da kırma, çatlatma, aza indirme veya en azından sorgulama potansiyeli taşıdığını söylemekle yetineyim.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat