Akrabalar
“Hem bir insan hem de Petersburglu bir edebiyatçı olunabileceğini bana tek başınıza kanıtladınız.”
(V. G. Belinski'nin Panayev'e yazdığı 26 Nisan 1838 tarihli mektubundan)
“Panayev, gelecekte, bugünkü yaptıklarından çok daha fazlasını ortaya koyacağa benziyor. (...) Her yeni öyküsü, geçmiştekilerin tümünü açık ara uzakta bırakıyor: parlak bir yeteneğin açık kanıtıdır, ancak henüz kendini belli etmemiştir.”
(1842 Yılında Rus Edebiyatı, V.G. Belinski)
Panayev, Akrabalar'da 19. yüzyıl Rus edebiyatında öne çıkan “gereksiz insan” tipine örnek bir kahraman yaratarak, onun ne gibi özelliklere sahip olduğu ve bu özelliklerini nereden kazandığı, aynı zamanda sorun olarak ortaya koyduğu kahramanın neye ihtiyacı olduğu üzerine düşüncelerini kaleme alır. “Gereksiz insan” olarak Grigori Alekseiç'in iradesi sürekli olarak eylemle çelişir. Birçok şeyin hayalini kurarken eylemsizliğe saplanıp kalır. Aşkı yüce bir duygu olarak görüp hayal dünyasında büyütse de bunu gerçekliğe dökemez. 19. yüzyıl başlarındaki Rus soylu yaşamının doğurduğu “gereksiz insan”ların bir örneğinin canlandırıldığı söz konusu metin aynı zamanda, İvan Turgenyev'in Rudin'inin önceli olarak da görülür...
(Tanıtım Bülteninden)
“Hem bir insan hem de Petersburglu bir edebiyatçı olunabileceğini bana tek başınıza kanıtladınız.”
(V. G. Belinski'nin Panayev'e yazdığı 26 Nisan 1838 tarihli mektubundan)
“Panayev, gelecekte, bugünkü yaptıklarından çok daha fazlasını ortaya koyacağa benziyor. (...) Her yeni öyküsü, geçmiştekilerin tümünü açık ara uzakta bırakıyor: parlak bir yeteneğin açık kanıtıdır, ancak henüz kendini belli etmemiştir.”
(1842 Yılında Rus Edebiyatı, V.G. Belinski)
Panayev, Akrabalar'da 19. yüzyıl Rus edebiyatında öne çıkan “gereksiz insan” tipine örnek bir kahraman yaratarak, onun ne gibi özelliklere sahip olduğu ve bu özelliklerini nereden kazandığı, aynı zamanda sorun olarak ortaya koyduğu kahramanın neye ihtiyacı olduğu üzerine düşüncelerini kaleme alır. “Gereksiz insan” olarak Grigori Alekseiç'in iradesi sürekli olarak eylemle çelişir. Birçok şeyin hayalini kurarken eylemsizliğe saplanıp kalır. Aşkı yüce bir duygu olarak görüp hayal dünyasında büyütse de bunu gerçekliğe dökemez. 19. yüzyıl başlarındaki Rus soylu yaşamının doğurduğu “gereksiz insan”ların bir örneğinin canlandırıldığı söz konusu metin aynı zamanda, İvan Turgenyev'in Rudin'inin önceli olarak da görülür...
(Tanıtım Bülteninden)