Bez Bebek İsmail Kadare

Bez Bebek

İşte Ulusal Tiyatro'nun oyuncuları; o çok sevdiğin güçlü sesleri şimdi senin için kısık kısık çıkıyor. Çünkü hepsi biliyor ki, nasıl 1933'te genç bir gelin olarak yanına gittiysen, şimdi de aynı şekilde şeh­rin batı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
91,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,58TL
9786257027458
1279900
Bez Bebek
Bez Bebek
91.00

İşte Ulusal Tiyatro'nun oyuncuları; o çok sevdiğin güçlü sesleri şimdi senin için kısık kısık çıkıyor. Çünkü hepsi biliyor ki, nasıl 1933'te genç bir gelin olarak yanına gittiysen, şimdi de aynı şekilde şeh­rin batı mezarlığında yatan kocanın yanına gidiyorsun. O datıpkı eskiden olduğu gibiseni orada karşılayacak ve şöyle diyecek: “Bez Bebek, demek geldin ha?”


O son anlarda, senin için kavraması çok zor olan şeyler­den kaçmaya çalışacaktım: şu hepimizin içinden geldiği ka­ranlık. Ya da tersi: içine doğru yürüdüğümüz karanlık.



Arnavutluk'un Cirokastra şehrinde, varsıl bir aile olan Dobiler'in kızı “Bez Bebek”, on yedi yaşındayken renkli ve cıvıl cıvıl baba evinden kasvetli Kadare konağına gelin gider. Gizli odaları, geçitleri, hatta zindanı olan bu üç yüz yıllık konağın ve oradaki yaşamın soğukluğu Bez Bebek'i zaman içinde “yiyip bitirmeye” başlar. Kayınvalidesinin ölümüyle biraz olsun rahatlayacakken, bu sefer de oğluyla, yani İsmail Kadare'yle yaşayacağı kuşak çatışması dert olur başına. Ait olduğu dünyanın ve dolayısıyla kendisinin yavaş yavaş geride kaldığını; âdeta kâğıttan, bezden yapılmışçasına hafifliği ve naifliğiyle bir gölge gibi geçip gittiğini fark eder.


Çağdaş Arnavut edebiyatının en büyük ismi kabul edilen İsmail Kadare'nin 1994'te kaybettiği annesine vefa borcunu ödediği romanıBez Bebek, Şebnem Degni'nin çevirisiyle…



Zor bir sevginin büyüleyici bir anlatımı.


–John Burnside

(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257027458
Boyut:
12,8 x 19,7
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

İşte Ulusal Tiyatro'nun oyuncuları; o çok sevdiğin güçlü sesleri şimdi senin için kısık kısık çıkıyor. Çünkü hepsi biliyor ki, nasıl 1933'te genç bir gelin olarak yanına gittiysen, şimdi de aynı şekilde şeh­rin batı mezarlığında yatan kocanın yanına gidiyorsun. O datıpkı eskiden olduğu gibiseni orada karşılayacak ve şöyle diyecek: “Bez Bebek, demek geldin ha?”


O son anlarda, senin için kavraması çok zor olan şeyler­den kaçmaya çalışacaktım: şu hepimizin içinden geldiği ka­ranlık. Ya da tersi: içine doğru yürüdüğümüz karanlık.



Arnavutluk'un Cirokastra şehrinde, varsıl bir aile olan Dobiler'in kızı “Bez Bebek”, on yedi yaşındayken renkli ve cıvıl cıvıl baba evinden kasvetli Kadare konağına gelin gider. Gizli odaları, geçitleri, hatta zindanı olan bu üç yüz yıllık konağın ve oradaki yaşamın soğukluğu Bez Bebek'i zaman içinde “yiyip bitirmeye” başlar. Kayınvalidesinin ölümüyle biraz olsun rahatlayacakken, bu sefer de oğluyla, yani İsmail Kadare'yle yaşayacağı kuşak çatışması dert olur başına. Ait olduğu dünyanın ve dolayısıyla kendisinin yavaş yavaş geride kaldığını; âdeta kâğıttan, bezden yapılmışçasına hafifliği ve naifliğiyle bir gölge gibi geçip gittiğini fark eder.


Çağdaş Arnavut edebiyatının en büyük ismi kabul edilen İsmail Kadare'nin 1994'te kaybettiği annesine vefa borcunu ödediği romanıBez Bebek, Şebnem Degni'nin çevirisiyle…



Zor bir sevginin büyüleyici bir anlatımı.


–John Burnside

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat