Boğaziçi'ndeki Mücevher - Dolmabahçe Sarayı %30 indirimli İskender Pal

Boğaziçi'ndeki Mücevher - Dolmabahçe Sarayı

Bir saltanat sarayı. Osmanoğulları'nın miras bıraktığı görkemli mimari yapılardan biri. Bir saltanatın en görünür olduğu geçit alam. Sadece o değil. Kültür ve medeniyet yaşantısının renkten renge büründüğü "saray" içinde...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
57,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,25TL
9786054322732
597455
Boğaziçi'ndeki Mücevher - Dolmabahçe Sarayı
Boğaziçi'ndeki Mücevher - Dolmabahçe Sarayı
57.00

Bir saltanat sarayı. Osmanoğulları'nın miras bıraktığı görkemli mimari yapılardan biri. Bir saltanatın en görünür olduğu geçit alam. Sadece o değil. Kültür ve medeniyet yaşantısının renkten renge büründüğü "saray" içinde yaşayanların "mekânın poetikası"nı da çattıklarını görürüz orada, incelikle. Bütün eşya, mekân, ışık, ses gündelik hayatın sosyolojisi içinde insana ve eşyaya koşar. Çevresini aydınlattığı kadar kendi masalım da söyler.

İskender Pala, her sabah Boğaziçi'nin iki yakasından birinde Beylerbeyi'yle selamlaşan, İstanbul şiirinin en lirik mısrası gibi insanları yıllardır gözleyen bir saraydan, Dolmabahçe Sarayı'ndan sesleniyor. Dolmabahçe Sarayı'nın, yani "Boğaziçi'ndeki Mücevher"in kitabım, eşyaları konuşturarak, onların ağzından hikâye ediyor ve her gün önünden binlerce insanın geçip gittiği mekânın ruhuna ortak olmaya çağırıyor.

Okuyarak yaşamak, yaşarken yol almak için, bir kılavuz, kitaptan daha ötesi.
"Bazen bir çocuk, bazen bir cariye, bazen bir ruh veya mana. Onlar bir zamanlar sarayın kahramanıydılar ve şimdi sizinle konuşmak üzere hayata döndüler. İstiyoruz ki bu kitabın bölümleri size rehberlik edebilsin ve cümleler, yolculuklarınızı anlamlı kılsın, sonunda sizi bir sarayla buluştursun."



Sayfa Sayısı: 115

Baskı Yılı: 2011


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kapı Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786054322732
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Bir saltanat sarayı. Osmanoğulları'nın miras bıraktığı görkemli mimari yapılardan biri. Bir saltanatın en görünür olduğu geçit alam. Sadece o değil. Kültür ve medeniyet yaşantısının renkten renge büründüğü "saray" içinde yaşayanların "mekânın poetikası"nı da çattıklarını görürüz orada, incelikle. Bütün eşya, mekân, ışık, ses gündelik hayatın sosyolojisi içinde insana ve eşyaya koşar. Çevresini aydınlattığı kadar kendi masalım da söyler.

İskender Pala, her sabah Boğaziçi'nin iki yakasından birinde Beylerbeyi'yle selamlaşan, İstanbul şiirinin en lirik mısrası gibi insanları yıllardır gözleyen bir saraydan, Dolmabahçe Sarayı'ndan sesleniyor. Dolmabahçe Sarayı'nın, yani "Boğaziçi'ndeki Mücevher"in kitabım, eşyaları konuşturarak, onların ağzından hikâye ediyor ve her gün önünden binlerce insanın geçip gittiği mekânın ruhuna ortak olmaya çağırıyor.

Okuyarak yaşamak, yaşarken yol almak için, bir kılavuz, kitaptan daha ötesi.
"Bazen bir çocuk, bazen bir cariye, bazen bir ruh veya mana. Onlar bir zamanlar sarayın kahramanıydılar ve şimdi sizinle konuşmak üzere hayata döndüler. İstiyoruz ki bu kitabın bölümleri size rehberlik edebilsin ve cümleler, yolculuklarınızı anlamlı kılsın, sonunda sizi bir sarayla buluştursun."



Sayfa Sayısı: 115

Baskı Yılı: 2011


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kapı Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat