Son Bahçeler İrfan Yalçın

Son Bahçeler

Bir yalnızlıklar toplamı: Hüzün Evi…Onlar ki her yerden gelip toplanmışlar son bahçelerde. Yok etmeden önce gülünçleştiren doğanın geç çiçekleri olarak boy veriyorlar, bir zamanlar çiçeğin içinden bakanlar.Oğlunu asılmaktan...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
97,30TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,38TL
9786057637048
1168425
Son Bahçeler
Son Bahçeler
97.30

Bir yalnızlıklar toplamı: Hüzün Evi…

Onlar ki her yerden gelip toplanmışlar son bahçelerde. Yok etmeden önce gülünçleştiren doğanın geç çiçekleri olarak boy veriyorlar, bir zamanlar çiçeğin içinden bakanlar.

Oğlunu asılmaktan kurtarmak için haykıran Bayan İp, ölmeden toprağa girmiş Karikatür Adam, Ölümün Ağzı, Yorgun Sevda romanlarını yazmış yazarın annesi Bayan Öğretmen, bir 8 Haziran günü öleceğini söyleyen yaşama ustası Albay, yosun tutmuş İki Kız Kardeş, vicdanı alınmış oğluna unutulmama mektupları yazan Bayan Gümüş, bir cüce, ıssız dağ yollarında bir tren istasyonuna gelin giden Bayan Kasımpatı, avuçlarını göğe açıp bilmediği bir dilde her şey için tanrıya başvuran Bay Sakallı, en sevdiği şey tokalaşmak olan Cabbar, kırk altı kedisini bırakıp gelen ve hep onları konuşan Bayan Minnoş, kızı Hicran'ı yaralı bir hayvan gibi sesler çıkararak çağıran Bayan Çığlık, ortalıkçı Menekşe, Doktor ve Doktor'un Bayanı…

Durmadan arayıp unutulmuş günler toplamaya çalışan insan posalarının birbirinden uzak yaşamlarının bu buluşma noktasında; cıvıltısını yitiren gençlikleri, boğulan umutları, coşkulu hak arayışları, kimsesiz kalışları, insani yıkılışları, ortak ölümleri yaralı bir ülkenin geçmişinden alıp evrensele mal edilişinin kıyaslanamaz anlatılışı.

Hüzün Evi: Ama “hüzün deyip geçme öyle, doyum olmuyor bazısına.”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057637048
Boyut:
12 x 19
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Bir yalnızlıklar toplamı: Hüzün Evi…

Onlar ki her yerden gelip toplanmışlar son bahçelerde. Yok etmeden önce gülünçleştiren doğanın geç çiçekleri olarak boy veriyorlar, bir zamanlar çiçeğin içinden bakanlar.

Oğlunu asılmaktan kurtarmak için haykıran Bayan İp, ölmeden toprağa girmiş Karikatür Adam, Ölümün Ağzı, Yorgun Sevda romanlarını yazmış yazarın annesi Bayan Öğretmen, bir 8 Haziran günü öleceğini söyleyen yaşama ustası Albay, yosun tutmuş İki Kız Kardeş, vicdanı alınmış oğluna unutulmama mektupları yazan Bayan Gümüş, bir cüce, ıssız dağ yollarında bir tren istasyonuna gelin giden Bayan Kasımpatı, avuçlarını göğe açıp bilmediği bir dilde her şey için tanrıya başvuran Bay Sakallı, en sevdiği şey tokalaşmak olan Cabbar, kırk altı kedisini bırakıp gelen ve hep onları konuşan Bayan Minnoş, kızı Hicran'ı yaralı bir hayvan gibi sesler çıkararak çağıran Bayan Çığlık, ortalıkçı Menekşe, Doktor ve Doktor'un Bayanı…

Durmadan arayıp unutulmuş günler toplamaya çalışan insan posalarının birbirinden uzak yaşamlarının bu buluşma noktasında; cıvıltısını yitiren gençlikleri, boğulan umutları, coşkulu hak arayışları, kimsesiz kalışları, insani yıkılışları, ortak ölümleri yaralı bir ülkenin geçmişinden alıp evrensele mal edilişinin kıyaslanamaz anlatılışı.

Hüzün Evi: Ama “hüzün deyip geçme öyle, doyum olmuyor bazısına.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat