Kafamdaki Vızıltı
“Kafamdaki Vızıltı sadece bir yazarın düş ve düşünceleri arasında ortaya çıkan bir eser değil. Hepsi dost kıvamında; 5 kişinin yorumu, 1 kişinin tasarımı, 2 kişinin çizimi, 6 kişinin seslendirmesi, 1 kişinin tashihi, stüdyosu, cd'si, kapak seçim anketi, promosyonu ve her şeyi ile tam olarak imece usulü ortaya çıkan bir eser.”
Öyle ki bu eser, 6 yılın sonucunda ortaya çıkmış. Bu süre içinde “yaşanan veya rahatsızlık veren her türlü tecrübe, tecrübesizlik içinden süzülenler kitaba konu oldu.” diyor yazar.
43 nesir 10 şiir yer alıyor kitapta. Nesirler iki bölümde özetlenmiş: Aklımdan Geçenler ve Ruhuma İşleyenler. İlk bölümde geniş bir perspektiften bakıyor dünyaya. Gündelik yaşam, iş dünyası, politika, eğitim hepsinden bir parça sunuyor bize. “Ruhuma işleyenler bu kitabın kalbi” diyor. Ve başlıyor daha ilk yazıdan çarpmaya. Pişmanlık yok hiçbir düşüncesinde o nedenle hiç keşke'ye yer vermiyor kitabında. Akıl ile aşka aynı kareden bakmak da ona göre değil. Ama kitabı büyük bir aşkla yazdım diyerek ilk ve son yazıyı aşka adıyor.
Diğer kitaplardan farklı olan en önemli kısmı ise 20 seçme eserin 6 tiyatrocu tarafından seslendirilmesi. Neden diye soranlara şöyle diyor: “Kafamdaki Vızıltıyı okumak istemeyenlere ulaştırmam imkânsızken, okumayı bilmeyen, gözleri görmeyen, bir de vaktim yok bahanesi ile kaytaranları da düşünmeden geçemedim.”
Hepinize keyifli okumalar…
“Kafamdaki Vızıltı sadece bir yazarın düş ve düşünceleri arasında ortaya çıkan bir eser değil. Hepsi dost kıvamında; 5 kişinin yorumu, 1 kişinin tasarımı, 2 kişinin çizimi, 6 kişinin seslendirmesi, 1 kişinin tashihi, stüdyosu, cd'si, kapak seçim anketi, promosyonu ve her şeyi ile tam olarak imece usulü ortaya çıkan bir eser.”
Öyle ki bu eser, 6 yılın sonucunda ortaya çıkmış. Bu süre içinde “yaşanan veya rahatsızlık veren her türlü tecrübe, tecrübesizlik içinden süzülenler kitaba konu oldu.” diyor yazar.
43 nesir 10 şiir yer alıyor kitapta. Nesirler iki bölümde özetlenmiş: Aklımdan Geçenler ve Ruhuma İşleyenler. İlk bölümde geniş bir perspektiften bakıyor dünyaya. Gündelik yaşam, iş dünyası, politika, eğitim hepsinden bir parça sunuyor bize. “Ruhuma işleyenler bu kitabın kalbi” diyor. Ve başlıyor daha ilk yazıdan çarpmaya. Pişmanlık yok hiçbir düşüncesinde o nedenle hiç keşke'ye yer vermiyor kitabında. Akıl ile aşka aynı kareden bakmak da ona göre değil. Ama kitabı büyük bir aşkla yazdım diyerek ilk ve son yazıyı aşka adıyor.
Diğer kitaplardan farklı olan en önemli kısmı ise 20 seçme eserin 6 tiyatrocu tarafından seslendirilmesi. Neden diye soranlara şöyle diyor: “Kafamdaki Vızıltıyı okumak istemeyenlere ulaştırmam imkânsızken, okumayı bilmeyen, gözleri görmeyen, bir de vaktim yok bahanesi ile kaytaranları da düşünmeden geçemedim.”
Hepinize keyifli okumalar…
