Selahaddin Eyyubi İhsan Süreyya Sırma

Selahaddin Eyyubi

Tikrit’te, 1138 yılında, seneler sonra Haçlıları titretecek olan bir çocuk doğdu. Adını Selahaddin koydular. Bu çocuk, Büyük Selçuklu Atabeyi Zengi tarafından Baalbek Valisi olarak tayin edilen Kürt asıllı Amir Necmüddin Eyyub’un...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
Kitapzen Fiyatı: 79,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,38TL
Havale/EFT ile: 77,62TL
9786257188197
1102623
Selahaddin Eyyubi
Selahaddin Eyyubi
79.20

Tikrit’te, 1138 yılında, seneler sonra Haçlıları titretecek olan bir çocuk doğdu. Adını Selahaddin koydular. Bu çocuk, Büyük Selçuklu Atabeyi Zengi tarafından Baalbek Valisi olarak tayin edilen Kürt asıllı Amir Necmüddin Eyyub’un oğluydu. Mensup olduğu kabilenin adı da Revâdiyye idi. Selçuklu atabeyi Zengi, bu aileye, kendilerinden gördüğü iyiliğe karşılık olarak, gelirlerinden istifade etmeleri için Ba’albek şehrini tahsis etmişti.

Revâdiyye kabilesi, Ba’albek şehrine doğru yol alırken, kervancılardan biri, deve hörgüçleri üzerinde seyahat eden çocuklardan birinden farklı mırıldanmalar duydu. Bu çocuğun ağzından çıkanlar bir müziğe benzemiyor; sanki birileriyle konuşuyor gibiydi. Deveci, merakını gidermek için, kulağını iyice kabartarak söylenenleri duymaya çalıştı. Çocuk, gözlerini yummuş, durmadan şöyle söyleniyordu: “İnşallah seni ben öldüreceğim! Vallahi seni ben öldüreceğim! Allah’a söz veriyorum; ben seni kendi ellerimle öldüreceğim!”

Deveci, çocuğun rüyada kâbus gördüğüne kanaat getirerek, yoluna devam etti. İşte, kervandaki devenin hörgücünde bu sözleri mırıldanan çocuk, Haçlıların yaptıkları zulümleri duyarak büyüyen ve bu zulmü yapan Fransız komutan için bu şekilde söylenen Selahaddin’di…

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257188197
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Tikrit’te, 1138 yılında, seneler sonra Haçlıları titretecek olan bir çocuk doğdu. Adını Selahaddin koydular. Bu çocuk, Büyük Selçuklu Atabeyi Zengi tarafından Baalbek Valisi olarak tayin edilen Kürt asıllı Amir Necmüddin Eyyub’un oğluydu. Mensup olduğu kabilenin adı da Revâdiyye idi. Selçuklu atabeyi Zengi, bu aileye, kendilerinden gördüğü iyiliğe karşılık olarak, gelirlerinden istifade etmeleri için Ba’albek şehrini tahsis etmişti.

Revâdiyye kabilesi, Ba’albek şehrine doğru yol alırken, kervancılardan biri, deve hörgüçleri üzerinde seyahat eden çocuklardan birinden farklı mırıldanmalar duydu. Bu çocuğun ağzından çıkanlar bir müziğe benzemiyor; sanki birileriyle konuşuyor gibiydi. Deveci, merakını gidermek için, kulağını iyice kabartarak söylenenleri duymaya çalıştı. Çocuk, gözlerini yummuş, durmadan şöyle söyleniyordu: “İnşallah seni ben öldüreceğim! Vallahi seni ben öldüreceğim! Allah’a söz veriyorum; ben seni kendi ellerimle öldüreceğim!”

Deveci, çocuğun rüyada kâbus gördüğüne kanaat getirerek, yoluna devam etti. İşte, kervandaki devenin hörgücünde bu sözleri mırıldanan çocuk, Haçlıların yaptıkları zulümleri duyarak büyüyen ve bu zulmü yapan Fransız komutan için bu şekilde söylenen Selahaddin’di…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat