Ölü Kelebeklerin Dansı Hüsnü Arkan

Ölü Kelebeklerin Dansı

“Ölümümün on altıncı gününde anılarımı yazmaya karar verdim ben.Öldükten sonra karşılaştığım insanlar, anılar evinde gezinmenin bir ölüye hiçbir yarar sağlamayacağını söyledilerse de onlara inanmadım.Öldüm ve Tanrı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
90,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,80TL
Havale/EFT ile: 88,20TL
9786257266024
1205515
Ölü Kelebeklerin Dansı
Ölü Kelebeklerin Dansı
90.00

“Ölümümün on altıncı gününde anılarımı yazmaya karar verdim ben.
Öldükten sonra karşılaştığım insanlar, anılar evinde gezinmenin bir ölüye hiçbir yarar sağlamayacağını söyledilerse de onlara inanmadım.

Öldüm ve Tanrı burada da yok! Ne yapabilirim?

Galiba artık yaşamıyorum. Şairin kelebeği gibi, düşümde kendimi bir ölü olarak mı görüyorum, yoksa uyandım da ölmeden önce yaşadıklarımın bir düş olduğunu mu fark ettim, bilemiyorum.

Ölüler yaşamaz! Hayatım boyunca kesinliğine güvendiğim biricik gerçek bilgiydi bu. Şimdi onu da yitirdim. Bana öldüğüm söyleniyor ama konuşabiliyorum. Artık hayatta olmadığım söyleniyor ama düşünebiliyorum, yazabiliyorum, sokaklara çıkıp gezebiliyorum, dişlerimi fırçalayabiliyorum, ayakkabılarımı bağlayabiliyorum.”

Ölü Kelebeklerin Dansı, ölümünün on altıncı gününde anılarını yazmaya karar veren ve 35. gününde de aklını kemiren “Katil Kim?” sorusunu çözen bir anti kahramanın, Haldun’un serüveni. Ölüler dünyasında bir tek rüya görülebiliyor, Haldun da rüyasını görmeye başlar. Rüyası onu nerelere götürecektir, ölüler dünyasındaki kelebekler gerçek mi yoksa hayal midir ve kelebeklerin kısacık yaşamları Haldun’un yaşamıyla nasıl bir benzerlik taşıyor? Ölü Kelebeklerin Dansı, ölüm, yaşam ve rüyalar arasında gidip gelen bir roman.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257266024
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2023-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Ölümümün on altıncı gününde anılarımı yazmaya karar verdim ben.
Öldükten sonra karşılaştığım insanlar, anılar evinde gezinmenin bir ölüye hiçbir yarar sağlamayacağını söyledilerse de onlara inanmadım.

Öldüm ve Tanrı burada da yok! Ne yapabilirim?

Galiba artık yaşamıyorum. Şairin kelebeği gibi, düşümde kendimi bir ölü olarak mı görüyorum, yoksa uyandım da ölmeden önce yaşadıklarımın bir düş olduğunu mu fark ettim, bilemiyorum.

Ölüler yaşamaz! Hayatım boyunca kesinliğine güvendiğim biricik gerçek bilgiydi bu. Şimdi onu da yitirdim. Bana öldüğüm söyleniyor ama konuşabiliyorum. Artık hayatta olmadığım söyleniyor ama düşünebiliyorum, yazabiliyorum, sokaklara çıkıp gezebiliyorum, dişlerimi fırçalayabiliyorum, ayakkabılarımı bağlayabiliyorum.”

Ölü Kelebeklerin Dansı, ölümünün on altıncı gününde anılarını yazmaya karar veren ve 35. gününde de aklını kemiren “Katil Kim?” sorusunu çözen bir anti kahramanın, Haldun’un serüveni. Ölüler dünyasında bir tek rüya görülebiliyor, Haldun da rüyasını görmeye başlar. Rüyası onu nerelere götürecektir, ölüler dünyasındaki kelebekler gerçek mi yoksa hayal midir ve kelebeklerin kısacık yaşamları Haldun’un yaşamıyla nasıl bir benzerlik taşıyor? Ölü Kelebeklerin Dansı, ölüm, yaşam ve rüyalar arasında gidip gelen bir roman.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat