Şirketimi Nasıl Batırdım
ŞİRKETİMİ NASIL BATIRDIMAvrupalıların Türk tüccarlar için söylediği “Çarıktan çarığa” lâfını ilk duyduğumda çok abartılı gelmişti. Baba çarık giyer, oğlu iskarpin ama torun yine çarık giymeye başlarmış. Yani bir...
9786058322158
879323
https://www.kitapzen.com/huseyin-yazicioglu/sirketimi-nasil-batirdim.htm
Şirketimi Nasıl Batırdım
59.40
ŞİRKETİMİ NASIL BATIRDIM
Avrupalıların Türk tüccarlar için söylediği “Çarıktan çarığa” lâfını ilk duyduğumda çok abartılı gelmişti. Baba çarık giyer, oğlu iskarpin ama torun yine çarık giymeye başlarmış. Yani bir ticarethane üçüncü nesle geçmeden yok olur, kapanır gidermiş.
Zamanla ikinci nesilden üçüncü nesle geçemeden sudan sebeplerle devreden, satılan, kapanan, iflas eden ve ortalama ömürleri on beş yılı geçmeyen, şahıs ya da aile şirketlerini yakinen gördükten sonra, abartılı bir söz olmadığına karar verdim.
Şirketin iflası ile yalnız ekonomik olarak para batmıyor. Aynı zamanda şirketlerle insanlar, aileler ve toplumlar yara alıyor. Şirket iflaslarından kaynaklanan ekonomik zararın daha fazlasını, sosyolojik boyutuyla topluma zararın yansımasında görüyoruz. Esas telafisi mümkün olmayacak yapı yıpranıyor.
Her gün birbirinin benzeri olan iflas haberleri alıyoruz. Peki, bu hep böyle mi devam edecek?
Bu eserle, ülkemizdeki şahıs ve aile şirketlerinin kısa ömürlerini sorgulamak ve şirket sahiplerine ayna tutmak istedik.
Avrupalıların Türk tüccarlar için söylediği “Çarıktan çarığa” lâfını ilk duyduğumda çok abartılı gelmişti. Baba çarık giyer, oğlu iskarpin ama torun yine çarık giymeye başlarmış. Yani bir ticarethane üçüncü nesle geçmeden yok olur, kapanır gidermiş.
Zamanla ikinci nesilden üçüncü nesle geçemeden sudan sebeplerle devreden, satılan, kapanan, iflas eden ve ortalama ömürleri on beş yılı geçmeyen, şahıs ya da aile şirketlerini yakinen gördükten sonra, abartılı bir söz olmadığına karar verdim.
Şirketin iflası ile yalnız ekonomik olarak para batmıyor. Aynı zamanda şirketlerle insanlar, aileler ve toplumlar yara alıyor. Şirket iflaslarından kaynaklanan ekonomik zararın daha fazlasını, sosyolojik boyutuyla topluma zararın yansımasında görüyoruz. Esas telafisi mümkün olmayacak yapı yıpranıyor.
Her gün birbirinin benzeri olan iflas haberleri alıyoruz. Peki, bu hep böyle mi devam edecek?
Bu eserle, ülkemizdeki şahıs ve aile şirketlerinin kısa ömürlerini sorgulamak ve şirket sahiplerine ayna tutmak istedik.
(Tanıtım Bülteninden)
Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
90
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:
ŞİRKETİMİ NASIL BATIRDIM
Avrupalıların Türk tüccarlar için söylediği “Çarıktan çarığa” lâfını ilk duyduğumda çok abartılı gelmişti. Baba çarık giyer, oğlu iskarpin ama torun yine çarık giymeye başlarmış. Yani bir ticarethane üçüncü nesle geçmeden yok olur, kapanır gidermiş.
Zamanla ikinci nesilden üçüncü nesle geçemeden sudan sebeplerle devreden, satılan, kapanan, iflas eden ve ortalama ömürleri on beş yılı geçmeyen, şahıs ya da aile şirketlerini yakinen gördükten sonra, abartılı bir söz olmadığına karar verdim.
Şirketin iflası ile yalnız ekonomik olarak para batmıyor. Aynı zamanda şirketlerle insanlar, aileler ve toplumlar yara alıyor. Şirket iflaslarından kaynaklanan ekonomik zararın daha fazlasını, sosyolojik boyutuyla topluma zararın yansımasında görüyoruz. Esas telafisi mümkün olmayacak yapı yıpranıyor.
Her gün birbirinin benzeri olan iflas haberleri alıyoruz. Peki, bu hep böyle mi devam edecek?
Bu eserle, ülkemizdeki şahıs ve aile şirketlerinin kısa ömürlerini sorgulamak ve şirket sahiplerine ayna tutmak istedik.
Avrupalıların Türk tüccarlar için söylediği “Çarıktan çarığa” lâfını ilk duyduğumda çok abartılı gelmişti. Baba çarık giyer, oğlu iskarpin ama torun yine çarık giymeye başlarmış. Yani bir ticarethane üçüncü nesle geçmeden yok olur, kapanır gidermiş.
Zamanla ikinci nesilden üçüncü nesle geçemeden sudan sebeplerle devreden, satılan, kapanan, iflas eden ve ortalama ömürleri on beş yılı geçmeyen, şahıs ya da aile şirketlerini yakinen gördükten sonra, abartılı bir söz olmadığına karar verdim.
Şirketin iflası ile yalnız ekonomik olarak para batmıyor. Aynı zamanda şirketlerle insanlar, aileler ve toplumlar yara alıyor. Şirket iflaslarından kaynaklanan ekonomik zararın daha fazlasını, sosyolojik boyutuyla topluma zararın yansımasında görüyoruz. Esas telafisi mümkün olmayacak yapı yıpranıyor.
Her gün birbirinin benzeri olan iflas haberleri alıyoruz. Peki, bu hep böyle mi devam edecek?
Bu eserle, ülkemizdeki şahıs ve aile şirketlerinin kısa ömürlerini sorgulamak ve şirket sahiplerine ayna tutmak istedik.
(Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.