Katolik Kilisesi Tarihe ve Sosyalizme Meydan Okuyor!
“İnanç bir teori değil, bir vakadır. Rasyoneldir ama ona tümdengelim yoluyla ulaşılamaz. Tüm insanlığın ona soyut bir önerme şeklinde ikna olabileceği bir süreç yoktur. Ancak ona karşı gelen her bir önermenin başarısız olduğuna tüm insanlığın ikna olabileceği bir süreç vardır.”
“O hâlâ güçlü, hâlâ iyi durumda olan ‘eski' Kilise'nin hiçbir çağdaşı bugünlere gelemedi. Kilise, Avrupa'da kendisi dışında her şeyin yok olduğunu gördü ve ne hikmetse yine de bitip tükenmedi; ona hayat veren kaynağın pınarları hâlâ gürül gürül akıyor.”
Bu satırların yazarı olan Hilaire Belloc'ın bu eserinde, biri dinî Reform süreci ile değişen Avrupa'nın Aydınlanma Çağı zihniyeti, sanayileşme ve modernizm algıları üzerinden, tarihsel bulguların yardımıyla Katolik Kilisesi'ne, inanç sahibi olmaya ve Hristiyanlığa yönelttiği saldırıları ve bu saldırıları çürütmek için verilebilecek yanıtları; diğeri ise benzer yılların fenomeni konumundaki Sosyalizmin Katolik doktrini ile mukayesesini ve buradan yola çıkarak, kapitalizm tarafından mahvedilen dünya düzenine deva olup olamayacağı hususunu esas alan iki farklı deneme yazısını bir arada bulacaksınız.
Galileo Davası, Konstantin Bağışı, İkonoklastik hareket, Roma İmparatorluğu'ndaki Hristiyanlık, Ariusçuluk, Papalık makamının meşruiyeti, Pavlus, Yanılmaz Otorite olma iddiası, evrim teorisi ve Bolşevik devrimi de dâhil, hem kilise tarihi ve inancın kökenleri hem de sosyalist ve komünist ideolojilerin yapısı ve Katolik doktrin ile uyuşmayan yönleri hakkında eşsiz detaylar, tespitler, tahliller ve tahminler bu kısa ve özlü metinde sizleri bekliyor.
(Tanıtım Bülteninden)
“İnanç bir teori değil, bir vakadır. Rasyoneldir ama ona tümdengelim yoluyla ulaşılamaz. Tüm insanlığın ona soyut bir önerme şeklinde ikna olabileceği bir süreç yoktur. Ancak ona karşı gelen her bir önermenin başarısız olduğuna tüm insanlığın ikna olabileceği bir süreç vardır.”
“O hâlâ güçlü, hâlâ iyi durumda olan ‘eski' Kilise'nin hiçbir çağdaşı bugünlere gelemedi. Kilise, Avrupa'da kendisi dışında her şeyin yok olduğunu gördü ve ne hikmetse yine de bitip tükenmedi; ona hayat veren kaynağın pınarları hâlâ gürül gürül akıyor.”
Bu satırların yazarı olan Hilaire Belloc'ın bu eserinde, biri dinî Reform süreci ile değişen Avrupa'nın Aydınlanma Çağı zihniyeti, sanayileşme ve modernizm algıları üzerinden, tarihsel bulguların yardımıyla Katolik Kilisesi'ne, inanç sahibi olmaya ve Hristiyanlığa yönelttiği saldırıları ve bu saldırıları çürütmek için verilebilecek yanıtları; diğeri ise benzer yılların fenomeni konumundaki Sosyalizmin Katolik doktrini ile mukayesesini ve buradan yola çıkarak, kapitalizm tarafından mahvedilen dünya düzenine deva olup olamayacağı hususunu esas alan iki farklı deneme yazısını bir arada bulacaksınız.
Galileo Davası, Konstantin Bağışı, İkonoklastik hareket, Roma İmparatorluğu'ndaki Hristiyanlık, Ariusçuluk, Papalık makamının meşruiyeti, Pavlus, Yanılmaz Otorite olma iddiası, evrim teorisi ve Bolşevik devrimi de dâhil, hem kilise tarihi ve inancın kökenleri hem de sosyalist ve komünist ideolojilerin yapısı ve Katolik doktrin ile uyuşmayan yönleri hakkında eşsiz detaylar, tespitler, tahliller ve tahminler bu kısa ve özlü metinde sizleri bekliyor.
(Tanıtım Bülteninden)