Kadınlarımız Hatice Eroğlu Akdoğan

Kadınlarımız: Sofrada Yeri Ağzında Dili Olmayan

Elinizdeki kitap için konuşan kadınlar, kimimizin büyükannesi, kimimizin annesi ve kimimizin de ablası olabilen yaş kuşağının kadınları. Onların tarihte özel olarak yazılı bir yeri yoktur. Bunun yerine genel olarak sadece “ezilen...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
88,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,54TL
Havale/EFT ile: 86,24TL
9789752416109
1197613
Kadınlarımız: Sofrada Yeri Ağzında Dili Olmayan
Kadınlarımız: Sofrada Yeri Ağzında Dili Olmayan
88.00

Elinizdeki kitap için konuşan kadınlar, kimimizin büyükannesi, kimimizin annesi ve kimimizin de ablası olabilen yaş kuşağının kadınları. Onların tarihte özel olarak yazılı bir yeri yoktur. Bunun yerine genel olarak sadece “ezilen kadın” şeklinde bir ifade kullanılır.

“Kadınlarımız: Sofrada Yeri Ağzında Dili Olmayan” çalışması ise o kara perdeyi bir yerinden aralayarak, arkada yer alan kadınların kendisini konuşturuyor.

Fatma, Emine ya da Ayşe kadınlar… Modern kentleşme veya köyden kente göç öncesi süreçte kıra egemen olan kapalı aile ekonomileri ve buna denk düşen feodal, yarı-feodal, olduğu kadar ataerkil ilişkilerin baskın ortamında isimsiz, cisimsiz birer nesne gibi öylesine yaşayıp gittiler.

Bu kadınların ezilmişliklerini oluşturan yol, yöntem ve araçlar kendiliğinden gelişim sürecinin içinde öylesine saklı kaldı. Onların yaşadıklarının özel olarak görünür kılınması, işte bu kitabın en önemli işlevlerinden biri olacaktır. 

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789752416109
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
191
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur

Elinizdeki kitap için konuşan kadınlar, kimimizin büyükannesi, kimimizin annesi ve kimimizin de ablası olabilen yaş kuşağının kadınları. Onların tarihte özel olarak yazılı bir yeri yoktur. Bunun yerine genel olarak sadece “ezilen kadın” şeklinde bir ifade kullanılır.

“Kadınlarımız: Sofrada Yeri Ağzında Dili Olmayan” çalışması ise o kara perdeyi bir yerinden aralayarak, arkada yer alan kadınların kendisini konuşturuyor.

Fatma, Emine ya da Ayşe kadınlar… Modern kentleşme veya köyden kente göç öncesi süreçte kıra egemen olan kapalı aile ekonomileri ve buna denk düşen feodal, yarı-feodal, olduğu kadar ataerkil ilişkilerin baskın ortamında isimsiz, cisimsiz birer nesne gibi öylesine yaşayıp gittiler.

Bu kadınların ezilmişliklerini oluşturan yol, yöntem ve araçlar kendiliğinden gelişim sürecinin içinde öylesine saklı kaldı. Onların yaşadıklarının özel olarak görünür kılınması, işte bu kitabın en önemli işlevlerinden biri olacaktır. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat