Kurşun Asker
Bir zamanlar, birbiriyle kardeş olan, yirmi beş tane kurşun asker varmış. Omuzlarında tüfekleri, kırmızı mavi üniformaları ile çok güzel görünüyorlarmış. İçinde bulundukları kutu açılınca duydukları ilk söz:
"Ah! Kurşun askerler!" olurmuş. Küçük bir çocuk ellerini çırparak böyle bağırırmış. Doğum günü armağanı olarak almışlar bu kurşun askerleri ona.
Küçük çocuk onları masaya dizmiş. Hepsi birbirine benziyormuş kurşun askerlerin. Sadece bir tanesini farklıymış. Bunun tek bacağı varmış. Yine de o tek bacağı üzerinde dimdik durabiliyormuş.
Askerlerin durduğu masada daha birçok oyuncak varmış. İçlerinde en dikkat çekici olanı ise, kartondan yapılmış güzel bir şatoymuş. Küçük pencelerinden bakıldığında şatonun içi görülüyormuş. Bahçesindeki küçük bir aynanın çevresinde küçük ağaçlar varmış.
Bir zamanlar, birbiriyle kardeş olan, yirmi beş tane kurşun asker varmış. Omuzlarında tüfekleri, kırmızı mavi üniformaları ile çok güzel görünüyorlarmış. İçinde bulundukları kutu açılınca duydukları ilk söz:
"Ah! Kurşun askerler!" olurmuş. Küçük bir çocuk ellerini çırparak böyle bağırırmış. Doğum günü armağanı olarak almışlar bu kurşun askerleri ona.
Küçük çocuk onları masaya dizmiş. Hepsi birbirine benziyormuş kurşun askerlerin. Sadece bir tanesini farklıymış. Bunun tek bacağı varmış. Yine de o tek bacağı üzerinde dimdik durabiliyormuş.
Askerlerin durduğu masada daha birçok oyuncak varmış. İçlerinde en dikkat çekici olanı ise, kartondan yapılmış güzel bir şatoymuş. Küçük pencelerinden bakıldığında şatonun içi görülüyormuş. Bahçesindeki küçük bir aynanın çevresinde küçük ağaçlar varmış.