Ulu Çınarın Kökleri - Beşparmak Halil Yapağılı

Ulu Çınarın Kökleri

“Yeni bir mağara bulduk ve orayı yüzün aşağı yatarak temizliyoruz Kırbaş'la birlikte. Durmuş Yalçın'ı akrep soktu göğsünden. Kıvranıyor oracıkta. Hemen bir ateş yaktım çalı çırpılarla. Çantamdan yeni bıçağımı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
70,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,91TL
9786051820545
873245
Ulu Çınarın Kökleri
Ulu Çınarın Kökleri
70.00

“Yeni bir mağara bulduk ve orayı yüzün aşağı yatarak temizliyoruz Kırbaş'la birlikte.
Durmuş Yalçın'ı akrep soktu göğsünden. Kıvranıyor oracıkta. Hemen bir ateş yaktım çalı çırpılarla.
Çantamdan yeni bıçağımı çıkardım. Bıçağın ucu kor haline gelinceye kadar kızarttım.
Akrebin soktuğu yeri kesip içindeki kanı akıttım, başladım yarayı emmeye.
Durmadan emiyorum, ağzımda hiç bekletmeden tükürüyorum yere.
Emiyorum… Tükürüyorum… Temiz bir bezle yarayı sardım ve göğsüne bağladım.
Durmuş, benim dizime yattı.
Gözlerini benden kaçırarak bir noktaya dikti mağaranın içinde.
Bir mağarada… Dizimde biri yatıyor. Üstelik akrep sokmuş.
Tam o sırada, yeni açılıyor, galiba Tiran ya da Pekin radyosu,
Enternasyonal'i çalıyor. Bir hüzün sardı beni.
Neredeyse hüngür hüngür ağlamak geçiyor içimden.
Bu duygular içinde bağıra bağıra eşlik ettim Enternasyonal'e.
Hem ağlıyorum hem de bağırıyorum…
Kırbaş da katıldı bana. Coşkuyla söylemeye başladık birlikte.
Birbirimize sarıldık. Bağırdık. Çağırdık o gidende.”



(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786051820545
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
344
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Yeni bir mağara bulduk ve orayı yüzün aşağı yatarak temizliyoruz Kırbaş'la birlikte.
Durmuş Yalçın'ı akrep soktu göğsünden. Kıvranıyor oracıkta. Hemen bir ateş yaktım çalı çırpılarla.
Çantamdan yeni bıçağımı çıkardım. Bıçağın ucu kor haline gelinceye kadar kızarttım.
Akrebin soktuğu yeri kesip içindeki kanı akıttım, başladım yarayı emmeye.
Durmadan emiyorum, ağzımda hiç bekletmeden tükürüyorum yere.
Emiyorum… Tükürüyorum… Temiz bir bezle yarayı sardım ve göğsüne bağladım.
Durmuş, benim dizime yattı.
Gözlerini benden kaçırarak bir noktaya dikti mağaranın içinde.
Bir mağarada… Dizimde biri yatıyor. Üstelik akrep sokmuş.
Tam o sırada, yeni açılıyor, galiba Tiran ya da Pekin radyosu,
Enternasyonal'i çalıyor. Bir hüzün sardı beni.
Neredeyse hüngür hüngür ağlamak geçiyor içimden.
Bu duygular içinde bağıra bağıra eşlik ettim Enternasyonal'e.
Hem ağlıyorum hem de bağırıyorum…
Kırbaş da katıldı bana. Coşkuyla söylemeye başladık birlikte.
Birbirimize sarıldık. Bağırdık. Çağırdık o gidende.”



(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat